Ankara’da donuk omuz tedavisi yapan en iyi ortopedi doktorlarından biri olan Prof. Dr. Murat Demirel, omuz eklem hareketlerinin kısıtlanmasına ve şiddetli ağrıya neden olan bu rahatsızlığın teşhis ve tedavisinde uzun yıllara dayanan deneyime sahiptir. Donuk omuz (adhesive kapsülit), genellikle omuz eklemini çevreleyen kapsülün iltihaplanması ve sertleşmesi sonucu oluşur ve tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir. Prof. Dr. Demirel, Ankara’da donuk omuz tedavisi yapan hastaneler arasında, modern fizik tedavi uygulamaları, enjeksiyon yöntemleri ve gerektiğinde cerrahi müdahalelerle, hastalarına kişiye özel tedavi planları sunmaktadır.
Tedavi sürecinde, hastalarının ağrısının azalması ve omuz hareket açıklığının yeniden kazanılması için aşamalı ve güvenli yöntemler uygular. Donuk omuz tedavisi sonrası doktor tavsiyeleri ile iyileşme sürecinin kalıcı ve etkili olmasını sağlar. Ayrıca, Ankara’daki donuk omuz tedavisi fiyatları konusunda şeffaf bilgiler sunarak, hastalarının bilinçli kararlar vermesine yardımcı olur. Siz de omuz sağlığınızı korumak ve hareket özgürlüğünüzü geri kazanmak için hemen iletişime geçerek randevu oluşturabilirsiniz.
Hastalık Adı | Donuk Omuz Sendromu (Adhezif Kapsülit) |
Etkilenen Bölge | Omuz eklemi kapsülü |
Belirtiler | Omuz ağrısı, hareket kısıtlılığı (özellikle dış rotasyon ve abdüksiyon), gece ağrısı |
Tanı Yöntemleri | Klinik muayene, MR (eklem kapsül kalınlaşması ve sinovit), röntgen (diğer nedenlerin dışlanması için) |
Nedenleri | Nedeni tam olarak bilinmez; travma sonrası, cerrahi sonrası, uzun süre hareketsizlik, diyabet gibi sistemik hastalıklarla ilişkili olabilir |
Risk Faktörleri | 40–60 yaş arası, kadın cinsiyet, diyabet, tiroid hastalıkları, geçirilmiş omuz cerrahisi |
Tedavi Yöntemleri | Konservatif: NSAID, fizik tedavi, eklem içi steroid enjeksiyonları; dirençli vakalarda manipülasyon veya artroskopik gevşetme |
Cerrahi Seçenekler | Omuz artroskopisi ile kapsül gevşetilmesi (nadiren) |
Komplikasyonlar | Kalıcı hareket kısıtlılığı, ağrının devam etmesi, omuz kaslarında zayıflık |
İyileşme Süreci | 6 ay – 2 yıl arasında değişebilir; ev egzersizleri ve fizik tedavi önemlidir |
Önleme Yöntemleri | Omuz hareket açıklığını koruyucu egzersizler, erken dönemde hareketin teşviki |
Takip Süreci | Fizik tedavi süreci ve hareket açıklığının düzenli değerlendirilmesi |
Tedavi hakkında detaylı bilgi ve randevu için iletişime geçin!
Yazı İçeriği
Donmuş Omuz Sendromu Nedir ve Neden Oluşur?
Omuz eklemimiz, vücudumuzdaki en hareketli eklemdir. Bu geniş hareket kabiliyetini, onu bir balon gibi saran, esnek ve gevşek bir yapıya borçludur. Bu yapıya “eklem kapsülü” diyoruz. Sağlıklı bir omuzda bu kapsül, kolun her yöne rahatça dönebilmesine, uzanabilmesine ve kalkabilmesine izin verir.
Donmuş omuz sendromunda ise bu kapsülün içinde bir şeyler ters gider. Süreç genellikle kapsülün iç zarında başlayan bir iltihaplanma (inflamasyon) ile tetiklenir. Vücudumuzun bu iltihaba verdiği yanıt, bir tür “aşırı hevesli” yara iyileşmesi sürecidir. Vücudun tamir ekibi olan fibroblast hücreleri bölgeye hücum eder ve bol miktarda kollajen üretmeye başlar. Normalde bu iyi bir şeydir, ancak donmuş omuzda bu süreç kontrolden çıkar. Üretilen yeni ve düzensiz kollajen lifleri, kapsülün dokusunda kalınlaşmalara ve sertleşmelere (fibrozis) neden olur.
Zamanla, omuz eklemini bir zamanlar saran o esnek ve geniş kapsül, sanki yüksek ısıda yıkanıp çekmiş bir yün kazak gibi büzüşür, kalınlaşır ve yapışkan bir hal alır. Kapsülün bu yapışkan ve sert hali, omuz kemiklerinin birbiri üzerinde rahatça kaymasını engeller ve omuz hareketlerini ciddi şekilde kısıtlar. “Donmuş” tabiri de buradan gelir; eklem mekanik olarak kilitlenmiştir. Bu kas zayıflığı veya sinirsel bir problem değil tamamen eklem kapsülünün fiziksel olarak sertleşip büzüşmesidir.
Donmuş Omuz Sendromu Hangi Sebeplerle Gelişir?
Bu sendromun neden başladığı her zaman net bir şekilde ortaya konamaz. Bu nedenle donmuş omuzu iki ana kategoriye ayırarak inceleriz.
Primer (Birincil) Donmuş Omuz: Bu durumda sendromun başlangıcını tetikleyen belirgin bir olay veya neden yoktur. Kişinin hiçbir omuz yaralanması veya bilinen bir tetikleyicisi olmamasına rağmen, durum kendiliğinden (idiyopatik olarak) gelişir. Altta yatan sistemik yatkınlıkların bu türde daha önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir.
Sekonder (İkincil) Donmuş Omuz: Bu türde ise durumu başlatan bir olay veya altta yatan başka bir sağlık sorunu vardır. Omuzun uzun süre hareketsiz kalmasına neden olan herhangi bir durum ikincil donmuş omuz için bir risk faktörü olabilir. Başlıca nedenler şunlardır:
- Geçirilmiş bir omuz ameliyatı (örneğin rotator manşet tamiri)
- Kol veya omuz bölgesinde meydana gelen bir kırık
- Rotator manşet kaslarında yırtık veya tendinit gibi diğer omuz rahatsızlıkları
- İnme veya felç sonrası kolun hareketsiz kalması
- Kalp ameliyatı veya beyin cerrahisi gibi omuz dışı büyük operasyonlar
- Uzun süre kol askısı kullanımı
Bu durumlarda, ağrı veya iyileşme süreci nedeniyle kişi omzunu hareket ettirmekten kaçınır. Bu hareketsizlik, kapsülün yavaş yavaş sertleşip büzüşmesi için uygun bir zemin hazırlar ve donmuş omuz döngüsünü başlatır.
Kimler Donmuş Omuz Sendromu İçin Risk Altındadır?
Donmuş omuz sendromu herkeste görülebilse de bazı faktörler bu duruma yakalanma olasılığını belirgin şekilde artırır. Eğer aşağıdaki gruplardan birinde yer alıyorsanız, omuz sağlığınıza daha fazla dikkat etmeniz gerekebilir.
Genel risk faktörleri şunları içerir:
Yaş: En sık 40 ila 60 yaş arasındaki bireylerde görülür.
Cinsiyet: Kadınlarda görülme sıklığı erkeklere göre biraz daha fazladır.
Hareketsizlik: Herhangi bir nedenle omzun uzun süre hareketsiz kalması en önemli risklerden biridir.
Genetik Yatkınlık: Ailede donmuş omuz öyküsü olması, riski bir miktar artırabilir.
Belirli sağlık sorunları ise donmuş omuz gelişimi için çok daha güçlü bir zemin hazırlar. Bu sistemik hastalıklar şunlardır:
- Diyabet (Şeker Hastalığı)
- Hipotiroidi (Tiroid bezinin az çalışması)
- Hipertiroidi (Tiroid bezinin çok çalışması)
- Parkinson Hastalığı
- Kalp ve damar hastalıkları
- Bazı otoimmün rahatsızlıklar
Bu listede özellikle diyabet bir adım öne çıkar. Diyabetli bireylerde donmuş omuz görülme oranı, diyabeti olmayanlara göre 5 kata kadar daha fazla olabilir. Bunun nedeni, kan şekerinin uzun süre yüksek seyretmesinin vücuttaki proteinlerin yapısını bozmasıdır. Bu süreç eklem kapsülünü oluşturan kollajen liflerine şekerin yapışmasına neden olur. Bu “şekerlenmiş” lifler, esnekliklerini kaybeder, daha sert ve kırılgan hale gelirler. Bu da kapsülün çok daha kolay sertleşmesine ve büzüşmesine yol açar. Ayrıca diyabetli hastalarda donmuş omuz genellikle daha şiddetli seyreder ve tedaviye daha dirençli olabilir.
Tedavi hakkında detaylı bilgi ve randevu için iletişime geçin!
Donmuş Omuz Sendromu’nun Belirtileri ve Evreleri Nelerdir?
Donmuş omuz, aniden ortaya çıkan bir durum değildir; genellikle aylar süren yavaş ve sinsi bir seyir izler. Bu süreç tipik olarak üç ayrı evreye ayrılır. Her evrenin kendine özgü belirtileri vardır ve süreleri kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
Evre 1: Donma (Ağrılı) Evre
Bu ilk evre, genellikle 2 ila 9 ay kadar sürer ve adından da anlaşılacağı gibi, en belirgin özelliği ağrıdır. Başlangıçta hafif ve sızlayıcı olan ağrı, zamanla artar ve keskinleşir. Hareketle tetiklenir, ancak ilerledikçe dinlenme halinde bile hissedilebilir hale gelir. Bu evredeki tipik belirtiler şunlardır:
- Omuzun dış kısmında ve üst kolda hissedilen künt, derin bir ağrı
- Özellikle geceleri artan ve uykudan uyandıran ağrı
- Kolu kaldırma veya döndürme gibi hareketlerle ağrının aniden şiddetlenmesi
- Omuz hareketlerinde yavaş yavaş başlayan kısıtlılık
- Bu evrede hastalar genellikle ağrı nedeniyle doktora başvururlar, ancak hareket kısıtlılığı henüz oturmamış olabilir.
Evre 2: Donuk (Sert) Evre
Bu evre yaklaşık 4 ila 12 ay sürer. Bu döneme geçildiğinde, ağrıda bir miktar azalma görülebilir. Hastalar bunu bir iyileşme belirtisi olarak yorumlayabilir, ancak aslında durum farklıdır. Ağrı azalsa da omuzda belirgin bir sertlik ve hareket kısıtlılığı gelişir. Omuz adeta “donmuş” ve kilitlenmiş gibidir. Bu evredeki temel sorun ağrıdan çok fonksiyon kaybıdır. Belirtileri şunlardır:
- Ağrının önceki evreye göre azalması
- Omuzun tüm yönlerdeki (öne, yana, arkaya) hareketlerinde ciddi kısıtlılık
- Giyinme, saç tarama, araba kullanma gibi günlük aktivitelerde aşırı zorlanma
- Kendi kendine veya bir başkasının yardımıyla bile omzu hareket ettirememe
Evre 3: Çözülme (İyileşme) Evre
Bu en uzun evredir ve genellikle 6 aydan 2 yıla, hatta daha uzun sürelere yayılabilir. Adından da anlaşılacağı gibi, bu evrede omuzun “buzu çözülmeye” başlar. Hareket kabiliyeti yavaş yavaş ve kademeli olarak geri döner. Bu evredeki en belirgin özellikler şunlardır:
- Omuz hareket açıklığının yavaş yavaş artması
- Ağrının belirgin şekilde azalması veya tamamen kaybolması
- Günlük aktivitelere yavaş yavaş geri dönebilme
Bu evre sabır gerektirir. İyileşme genellikle yavaştır ve tam hareket açıklığına kavuşmak uzun zaman alabilir. Bazı hastalarda, özellikle tedavi edilmemiş vakalarda, bir miktar hareket kısıtlılığı kalıcı olabilir.
Donmuş Omuz Sendromu Tanısı Nasıl Konulur?
Donmuş omuz sendromu tanısı, büyük ölçüde hastanın anlattıkları ve dikkatli bir fizik muayene ile konur. Görüntüleme yöntemleri genellikle diğer olası sorunları dışlamak için birer yardımcıdır. Tanı süreci genellikle şu adımları içerir:
Tıbbi Öykü (Anamnez): Bir hekimin yapacağı ilk şey, sizi dikkatle dinlemektir. Şikayetlerinizin ne zaman ve nasıl başladığı, ağrının karakteri, hangi hareketlerin ağrıyı artırdığı, günlük yaşamınızı nasıl etkilediği gibi sorularla hastalığın öyküsü alınır. Ayrıca diyabet, tiroid hastalığı gibi başka sağlık sorunlarınızın olup olmadığı veya daha önce bir omuz yaralanması geçirip geçirmediğiniz de tanı için önemli ipuçlarıdır.
Fizik Muayene: Bu tanının en kritik adımıdır. Hekim, omuzunuzun hareket açıklığını değerlendirir. Burada iki tür hareket açıklığına bakılır:
Aktif Hareket Açıklığı: Sizin kendi kas gücünüzle omzunuza yaptırabildiğiniz hareketlerdir.
Pasif Hareket Açıklığı: Sizin tamamen gevşek durduğunuz ve hekimin sizin kolunuzu hareket ettirerek yaptığı ölçümdür.
Donmuş omuzun en tipik bulgusu, hem aktif hem de pasif hareket açıklığında hemen hemen aynı derecede kısıtlılık olmasıdır. Özellikle kolun dışa doğru döndürülmesi (eksternal rotasyon) hareketindeki kayıp çok belirgindir ve erken bir işarettir. Bu bulgu, sorunun bir kas yırtığı veya güçsüzlükten ziyade, eklemin mekanik olarak kilitli olduğunu gösterir.
Görüntüleme Yöntemleri: Genellikle tanı için zorunlu olmasalar da benzer belirtilere yol açabilecek diğer durumları ekarte etmek için istenebilirler.
Röntgen: Genellikle istenir. Donmuş omuzda röntgen bulguları normaldir. Amacı, omuzda kireçlenme (artrit), kalsiyum birikintileri veya başka kemiksel bir sorun olmadığını doğrulamaktır.
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) veya Ultrason: Rutin olarak kullanılmaz. Tanının belirsiz olduğu veya rotator manşet yırtığı gibi ek bir problemden şüphelenilen durumlarda istenebilir. Bu testler, donmuş omuzda kalınlaşmış eklem kapsülünü ve artmış iltihabı gösterebilir.
Ameliyatsız Yöntemlerle Donmuş Omuz Sendromu Tedavisi Mümkün müdür?
Evet, kesinlikle mümkündür. Hatta donmuş omuz sendromu vakalarının %90’ından fazlası ameliyatsız, yani konservatif tedavi yöntemleriyle başarılı bir şekilde yönetilir. Tedavinin amacı, hastalığın doğal seyrini kısaltmak, ağrıyı azaltmak ve omuzun fonksiyonlarını mümkün olan en üst düzeyde geri kazandırmaktır. Bu süreçte sabır ve tedaviye uyum kritik rol oynar.
Tedavi genellikle şu yöntemlerin bir kombinasyonunu içerir:
İlaç Tedavisi: Özellikle ağrılı “donma evresinde” semptomları kontrol altına almak için kullanılır. Genellikle non-steroidal anti-inflamatuar ilaçlar (NSAID’ler) tercih edilir. Bu ilaçlar hem ağrıyı keser hem de eklemdeki iltihabı baskılamaya yardımcı olur. Bu da hastanın fizik tedaviye daha rahat katılmasını sağlar.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon: Bu donmuş omuz tedavisinin temel direğidir. Amaç sertleşmiş ve büzüşmüş eklem kapsülünü, kontrollü ve nazik germe egzersizleri ile yavaş yavaş esnetmektir. Fizyoterapist tarafından kişiye özel olarak hazırlanan bir program uygulanır. Bu programın en önemli parçası, hastanın evde düzenli olarak yapacağı egzersizlerdir. Egzersizler asla ağrıyı şiddetlendirecek şekilde zorlayıcı olmamalıdır. Temel hedefler şunlardır:
- Omuz eklem hareket açıklığını artırmak
- Kapsülü germek ve esnekliğini geri kazandırmak
- Omuz çevresi kaslarını güçlendirerek eklemi desteklemek
- Ağrıyı azaltmak ve fonksiyonu iyileştirmek
Kortikosteroid Enjeksiyonları: Güçlü bir anti-inflamatuar olan kortizonun doğrudan omuz ekleminin içine enjekte edilmesidir. Bu yöntem özellikle hastalığın erken ve ağrılı evresinde çok etkilidir. İltihabı hızla baskılayarak ağrıda belirgin bir rahatlama sağlar. Bu rahatlama, bir “fırsat penceresi” yaratır ve hastanın ağrısız bir şekilde fizik tedavi egzersizlerini daha etkin yapmasına olanak tanır. Enjeksiyonun etkisi geçicidir, ancak bu süre içinde fizik tedavi ile kazanılan hareket açıklığı kalıcı olabilir.
Hidrodilatasyon (Distansiyon Artrografisi): Diğer tedavilere dirençli vakalarda düşünülen bir yöntemdir. Ultrason rehberliğinde eklem içine büyük miktarda steril sıvı (genellikle serum fizyolojik, lokal anestezik ve kortizon karışımı) enjekte edilir. Amaç büzüşmüş kapsülü içeriden gelen basınçla şişirerek mekanik olarak germek ve yapışıklıkları açmaktır. Basit bir enjeksiyondan daha etkili olabildiği durumlar vardır.
Hangi Durumlarda Donmuş Omuz Sendromu İçin Cerrahi Gerekir?
Cerrahi müdahale, donmuş omuz tedavisinde genellikle son seçenektir. Eğer en az 6 ay boyunca düzenli ve disiplinli bir şekilde uygulanan ameliyatsız tedavi yöntemlerine rağmen hastanın şikayetlerinde anlamlı bir iyileşme sağlanamazsa, omuz hareketlerindeki kısıtlılık günlük yaşamı ileri derecede olumsuz etkilemeye devam ediyorsa ve ağrı kontrol altına alınamıyorsa, cerrahi bir seçenek olarak değerlendirilebilir.
Cerrahiye karar verildiğinde iki temel yöntem öne çıkar:
Anestezi Altında Manipülasyon (MUA): Bu işlemde hasta genel anestezi ile tamamen uyutulur. Cerrah, hastanın omuz eklemini kontrollü ve dikkatli bir şekilde normal hareket sınırlarına doğru zorlayarak hareket ettirir. Bu manipülasyon sayesinde, eklem kapsülündeki yapışıklıklar açılır ve sertleşmiş kapsül gerilerek yırtılır. Bu omuzun hareket açıklığını anında artıran bir işlemdir. Ancak işlemin başarısı, hemen ardından başlanacak olan yoğun ve agresif fizik tedavi programına sıkı sıkıya bağlıdır. Aksi takdirde, kapsül hızla yeniden sertleşebilir.
Artroskopik Kapsül Gevşetme: Bu “kapalı” veya “anahtar deliği” cerrahisi olarak bilinen daha modern bir tekniktir. Omuz eklemine yapılan birkaç küçük kesiden bir kamera ve özel cerrahi aletler yerleştirilir. Cerrah, eklemin içini bir ekrandan büyüterek görür ve kalınlaşmış, iltihaplı ve büzüşmüş olan eklem kapsülünü kontrollü bir şekilde keserek veya radyofrekans cihazlarıyla buharlaştırarak gevşetir. Bu yöntemin avantajları şunlardır:
- Daha kontrollü ve hassas bir gevşetme sağlar.
- Manipülasyona bağlı kemik kırığı gibi riskleri daha düşüktür.
- Cerrahın eklem içindeki diğer olası sorunları (varsa) görmesine ve tedavi etmesine olanak tanır.
Her iki cerrahi yöntemden sonra da rehabilitasyon süreci, tedavinin kendisi kadar önemlidir. Cerrahi, sadece kilitli kapıyı açar; o kapıdan geçip yürümeye devam etmek, hastanın fizik tedaviye olan uyumuna ve çabasına bağlıdır.
Donmuş Omuz Sendromu’ndan Korunmak İçin Neler Yapılabilir?
Primer, yani belirgin bir nedeni olmayan donmuş omuzu önlemenin kesin bir yolu olmasa da özellikle ikincil donmuş omuz riskini azaltmak için alınabilecek bazı önemli önlemler vardır. En kritik strateji, omuzun uzun süreli hareketsizliğinden kaçınmaktır.
Korunmak için dikkat edilebilecek noktalar şunlardır:
- Bir omuz yaralanması veya ameliyatı sonrası, doktorunuzun izin verdiği en erken zamanda omuz hareket egzersizlerine başlayın.
- Altta yatan diyabet gibi sistemik hastalıklarınız varsa, bu hastalıkların kontrol ve takibini ihmal etmeyin. Kan şekerinizin düzenli olması önemlidir.
- Düzenli olarak genel vücut egzersizleri ve omuz esnetme hareketleri yaparak eklem sağlığınızı koruyun.
- Omuz ağrısı başladığında “nasılsa geçer” diye beklemek yerine, ağrıya neden olan zorlayıcı aktivitelerden bir süre kaçının.
Omuz Ağrısı Yaşadığımda Ne Zaman Bir Uzmana Başvurmalıyım?
Her omuz ağrısı acil bir durum olmasa da bazı belirtiler bir ortopedi ve travmatoloji uzmanı tarafından değerlendirilmeyi gerektirir. Erken teşhis, tedavinin başarısını artırır ve daha ciddi sorunların gelişmesini önleyebilir. Aşağıdaki durumlarda bir uzmana başvurmanız önemlidir:
- Ağrınız şiddetliyse ve birkaç gün içinde hafiflemiyorsa
- Omuzunuzda belirgin bir şişlik veya şekil bozukluğu fark ederseniz
- Kolunuzu kaldırmakta, döndürmekte veya herhangi bir yöne hareket ettirmekte ciddi zorluk yaşıyorsanız
- Ağrı gece uykunuzu sürekli olarak bölüyorsa
- Giyinmek gibi en basit günlük işlerinizi bile yapmanızı engelleyen bir fonksiyon kaybı yaşıyorsanız
- Ağrınıza ateş, halsizlik gibi genel hastalık belirtileri eşlik ediyorsa
Unutmayın omuz ağrınızla birlikte göğsünüze yayılan bir ağrı, nefes darlığı veya soğuk terleme gibi belirtiler varsa, bu durum acil tıbbi müdahale gerektiren bir kalp sorununa işaret edebileceğinden, vakit kaybetmeden en yakın acil servise başvurmalısınız. Doğru tanı ve size özel bir tedavi planı için bir uzmana danışmak, sağlığınıza yapacağınız en önemli yatırımdır.
Türkiye’nin En İyi Donuk Omuz Tedavisi Yapılan Ülke Olmasının Sebepleri
Türkiye, Donuk Omuz Tedavisi'nde deneyimli cerrahları, ileri teknolojik donanıma sahip hastaneleri ve yüksek başarı oranlarıyla dikkat çeker. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir’deki özel hastaneler; modern ameliyathaneleri, gelişmiş görüntüleme sistemleri ve uluslararası akreditasyonlarıyla öne çıkar. Avrupa’ya kıyasla daha uygun maliyetler, kısa bekleme süreleri ve medikal turizme yönelik özel hizmetler de Türkiye’yi yabancı hastalar için cazip bir seçenek haline getirir.
Güncel Donuk Omuz Tedavisi Fiyatları 2025
Donuk Omuz Tedavisi fiyatları ameliyatın yapılacağı hastaneye, hastanın durumuna göre değişmektedir.
Ankara'da Donuk Omuz Tedavisi Yapan Doktorlar & Hastaneler
Donuk Omuz Tedavisi Ankara'da ortopedi doktorları tarafından uygun alt yapıya sahip özel hastanelerde veya devlet hastanelerinde yapılır.
Donuk Omuz Tedavisi Olanların Yorumları
Prof. Dr. Murat Demirel'in yorumları için Google Haritalar veya Doktortakvimi'ni ziyaret edebilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular
Donuk omuz ağrısı nereye vurur?
Donuk omuz ağrısı genellikle omuzun dış kısmında, pazı kasının üst tarafında hissedilir. Künt ve derin bir ağrıdır. Geceleri üzerine yattığınızda veya kolunuzu ani bir hareketle kaldırmaya çalıştığınızda şiddetlenir. Bazen bu ağrı, omuzdan aşağıya doğru kola yayılabilir ancak genellikle dirseği geçmez.
Donuk omuza sıcak mı soğuk mu iyi gelir?
Bu, hastalığın hangi evresinde olduğunuza bağlıdır. Ağrının çok yoğun ve yeni başladığı “alevli” dönemde, omuzu rahatlatmak için 15-20 dakika soğuk (buz torbası) uygulamak faydalıdır. Hareket kısıtlılığının ön planda olduğu, ağrının azaldığı “donuk” ve “çözülme” evrelerinde ise sıcak uygulamak, kasları gevşeterek hareket kabiliyetini artırmaya yardımcı olur.
Donuk omuz için hangi bölüme gidilir?
Donuk omuz şikayetiniz için başvurmanız gereken bölüm Ortopedi ve Travmatoloji’dir. Bizler, bu hastalığın teşhisini koyar, size özel bir tedavi planı oluşturur ve tüm süreci takip ederiz. Gerekirse sizi fizik tedavi gibi diğer birimlere de yönlendirebiliriz.
Donuk omuza masaj iyi gelir mi?
Evet, kesinlikle iyi gelir. Ancak bu, bildiğimiz klasik rahatlama masajından biraz farklıdır. Özellikle fizik tedavi uzmanlarının uyguladığı medikal masaj ve manuel terapi teknikleri, donuk omuz etrafındaki sertleşmiş kasları ve eklem kapsülünü gevşeterek hem ağrıyı azaltır hem de omuzun hareket açıklığının artmasına ciddi anlamda yardımcı olur.
Donuk omuz stresten olur mu?
Doğrudan “stres donuk omuz yapar” diyemeyiz. Ancak yoğun stresin vücudun kimyasını ve ağrı eşiğini etkilediğini biliyoruz. Stres altındayken kaslarımızı daha gergin tutarız ve ağrıyı daha şiddetli hissederiz. Bu durum, donuk omuz gibi ağrılı bir sürecin başlamasını kolaylaştırabilir veya mevcut şikayetlerin artmasına neden olabilir.
Hacamat donuk omuza iyi gelir mi?
Hacamat, geleneksel ve tamamlayıcı bir tıp yöntemidir. Tıbbi olarak etkinliği bilimsel çalışmalarla net olarak kanıtlanmamıştır. Bazı hastalar, kan dolaşımını artırdığı ve kasları gevşettiği düşüncesiyle rahatlama hissettiklerini belirtirler. Ancak modern tıpta, donuk omuz tedavisinin temelini fizik tedavi, egzersiz ve hekimin uygulayacağı diğer tedaviler oluşturur.
Omuza yapılan iğne ne işe yarar?
Omuza yaptığımız iğneler genellikle kortizon enjeksiyonudur. Kortizon, sanılanın aksine bir ağrı kesici değil, omuz eklem kapsülündeki yoğun iltihabı (inflamasyonu) ve ödemi çok güçlü bir şekilde baskılayan bir ilaçtır. Bu iğne sayesinde hem ağrı hızla azalır hem de omuzun sertliği çözülür, böylece fizik tedavi egzersizlerini daha rahat ve etkili yapabilirsiniz.
Donuk omuzda hangi hareketler yapılmalı?
Donuk omuz tedavisinin olmazsa olmazı egzersizdir. Genellikle “sarkaç egzersizi” (vücudu öne eğip kolu serbestçe sallandırmak), “duvarda parmak yürütme” (kolu duvardan destek alarak yavaşça yukarı tırmandırmak) ve bir sopa yardımıyla yapılan pasif germe hareketleri önerilir. Amaç, omuz eklemini zorlamadan, nazikçe hareket sınırlarını genişletmektir.
Donmuş omuz için en iyi yatış pozisyonu nedir?
En ideali, sırtüstü yatmaktır. Ağrılı omzunuzun altına ince bir yastık koyarak onu destekleyebilirsiniz. Eğer yan yatmak zorundaysanız, mutlaka sağlam omzunuzun üzerine yatın ve ağrılı kolunuzun önüne bir yastık koyarak üzerine yerleştirin. Bu, omuzun gece boyunca gerilmesini ve ağrımasını engeller. Asla sorunlu omzunuzun üzerine yatmayın.
Donuk omuz tehlikeli mi?
Hayır, donuk omuz hayati bir tehlike oluşturmaz. Tehlikesi, yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürmesidir. Tedavi edilmezse, giyinme, yıkanma gibi basit günlük aktiviteleri bile yapamaz hale getirebilir ve omuzdaki hareket kısıtlılığı kalıcı olabilir. Bu yüzden “nasılsa geçer” diye beklemek yerine bir uzmana başvurmak önemlidir.
Donuk omuza buz konur mu?
Evet, özellikle ağrının çok şiddetli olduğu ve omuzda bir yanma hissinin eşlik ettiği ilk dönemlerde buz (havluya sarılı olarak) koymak çok faydalıdır. Buz, bölgedeki iltihabi reaksiyonu yatıştırır, şişliği azaltır ve doğal bir ağrı kesici gibi etki gösterir. Günde birkaç kez 15-20 dakikalık seanslar halinde uygulayabilirsiniz.
Donuk omuza yüzme iyi gelir mi?
Yüzme, omuz eklemini tüm yönlerde çalıştıran harika bir egzersizdir. Ancak donuk omuzun alevli, çok ağrılı döneminde önerilmez. Ağrı kontrol altına alınıp omuz biraz rahatladıktan sonra, özellikle sırtüstü gibi zorlayıcı olmayan stillerde yavaş ve kontrollü yüzmek, hareket kabiliyetini geri kazanmaya yardımcı olabilir. Su, vücut ağırlığını azalttığı için ekleme binen yükü de hafifletir.
Donuk omuz için ozon tedavisi nasıl uygulanır?
Ozon tedavisi, tamamlayıcı bir yöntem olarak düşünülebilir. Bu işlemde, medikal ozon gazı omuz ekleminin içine veya çevresindeki ağrılı tetik noktalara enjekte edilir. Ozonun bölgedeki kan dolaşımını artırarak ve iltihabı azaltarak ağrıyı hafiflettiği ve iyileşmeyi hızlandırdığı düşünülmektedir. Genellikle birkaç seans halinde uygulanır.
Donuk omuza kaplıca iyi gelir mi?
Kaplıca, yani termal su tedavisi, donuk omuzun kronik döneminde, yani ilk alevli ağrılar geçtikten sonra oldukça faydalı olabilir. Sıcak ve mineralli su, kasları gevşetir, kan dolaşımını artırır ve eklem sertliğinin çözülmesine yardımcı olur. Bu rahatlama hissi, egzersiz yapmayı da kolaylaştırır. Ancak akut, iltihaplı dönemde sıcak önerilmez.
Donuk omuz kendi kendine geçer mi?
Evet, donuk omuz vakalarının büyük bir kısmı zamanla kendi kendine iyileşme eğilimindedir. Ancak bu “zaman” oldukça uzun olabilir; bazen 1 ila 3 yıl sürebilir. Bu süreci tedavi almadan, ağrı ve ciddi hareket kısıtlılığı ile geçirmek yaşam kalitesini çok düşürür. Doğru tedavi ve egzersizle bu süreç çok daha konforlu ve hızlı atlatılabilir.
Donuk omuz ameliyatı kaç saat sürer?
Donuk omuzda ameliyata çok nadiren başvururuz. Diğer tüm tedaviler başarısız olduğunda düşünülür. Ameliyat, genellikle “artroskopik gevşetme” yani kapalı yöntemle yapılır. Bu işlemde, birkaç küçük delikten girilerek sıkışmış ve kalınlaşmış eklem kapsülü kesilerek gevşetilir. Operasyon genellikle 30 dakika ile 1 saat arasında sürer.