Kalça protezi ameliyatı ileri derecede aşınmış, hasar görmüş ve şiddetli ağrıya neden olan kalça ekleminin, fonksiyonlarını yeniden kazandırmak amacıyla yapay bir eklemle (protez) değiştirildiği cerrahi bir yöntemdir. Bu kalça ameliyatı sırasında, hasarlı kıkırdak ve kemik yüzeyleri çıkarılarak yerlerine, halk arasında kalça platini olarak da bilinen, biyouyumlu ve dayanıklı malzemelerden üretilmiş modern implantlar yerleştirilir. Protez kalça ameliyatının temel amacı, hastanın kronik ağrısını ortadan kaldırmak ve hareket kısıtlılığını gidererek yaşam kalitesini yükseltmektir. Bu işlem günlük aktivitelere ağrısız bir dönüş sağlayan, son derece başarılı bir ortopedik müdahaledir.
Tedavi hakkında detaylı bilgi ve randevu için iletişime geçin!
Yazı İçeriği
Kalça Protezi Ameliyatı Nedir ve Neden Gerekir?
En basit tanımıyla kalça protezi ameliyatı çeşitli nedenlerle işlevini yitirmiş ve şiddetli ağrıya yol açan kalça ekleminizin, cerrahi bir işlemle çıkarılarak yerine hareket ve fonksiyonu taklit eden yapay bir eklemle (protez) değiştirilmesidir. Tıbbi olarak “total kalça artroplastisi” adını verdiğimiz bu işlemde, ortopedi ve travmatoloji cerrahı, kalça ekleminizi oluşturan iki ana parçadaki, yani hem leğen kemiğinizdeki yuvada (asetabulum) hem de uyluk kemiğinizin başındaki (femur başı) hasarlı kıkırdak ve kemik dokularını titizlikle temizler. Bu yüzeylerin yerine, vücudunuzla tam uyumlu, biyolojik olarak zararsız metal alaşımları, özel seramikler ve çok dayanıklı bir plastik türü olan polietilen gibi malzemelerden üretilmiş, modern teknoloji ürünü implantlar yerleştirilir. Bu yeni yapay ekleminiz, kalçanın doğal “top ve yuva” mekanizmasını birebir taklit edecek şekilde tasarlanmıştır. Bu sayede amacımız, ağrıyı ortadan kaldırırken hareketlerinizin doğallığını da en üst düzeyde korumaktır.
Peki, bir kişiyi kalça protezi ameliyatına götüren sebepler nelerdir? Bu ameliyatı gerekli kılan başlıca durumlar şunlardır:
Osteoartrit (Kireçlenme): Kalça protezi ameliyatlarının en yaygın sebebidir. Yıllar içinde eklem kıkırdağının aşınması ve incelmesi sonucu, kemiklerin koruyucu kalkanı ortadan kalkar ve birbirine sürtmeye başlar. Bu durum şiddetli ağrı, hareketlerde zorlanma ve eklemde sertliğe yol açar. Genellikle yaşla birlikte görülse de genetik yatkınlık veya geçmişte geçirilmiş eklem yaralanmaları bu süreci hızlandırabilir.
Romatoid Artrit ve Diğer İnflamatuar Artritler: Bu grup hastalıklar, vücudun bağışıklık sisteminin yanlışlıkla kendi eklem dokularına saldırdığı otoimmün durumlardır. Eklemi kaplayan sinovyal zar iltihaplanır, bu da zamanla kıkırdağı ve altındaki kemiği tahrip ederek şiddetli ağrı ve ciddi şekil bozukluklarına neden olabilir.
Avasküler Nekroz (Osteonekroz): Uyluk kemiğinin baş kısmına (femur başı) giden kan akışının bozulması sonucu kemik dokusunun canlılığını yitirip çökmesidir. Bu durum genellikle geçirilmiş kalça kırıkları, çıkıklar veya kortizon gibi bazı ilaçların uzun süreli kullanımı sonrası ortaya çıkabilir ve özellikle genç hastalarda kalça protezi ihtiyacı doğurabilir.
Travma Sonrası Artrit: Gençlikte veya geçmişte yaşanmış bir düşme, trafik kazası gibi ciddi bir kalça travması sonucu oluşan kırık veya hasarın, yıllar sonra eklemde kireçlenmeye yol açmasıdır.
Çocukluk Çağı Kalça Hastalıkları: Doğuştan kalça çıkığı, Perthes hastalığı gibi çocukluk döneminde geçirilen ve tedavi edilen rahatsızlıklar bile, kalça ekleminin gelişimini etkileyerek ileriki yaşlarda erken aşınmaya ve protez ihtiyacına zemin hazırlayabilir.
Gelişimsel Kalça Displazisi: Kalça ekleminin doğuştan gelen yapısal bir uyumsuzluğudur. Yuva, femur başını kapsamaz. Bu durum eklemin anormal bir şekilde yük taşımasına ve erken yaşlarda kireçlenmeye neden olur. Özellikle genç kadın hastalarda sık görülen bir kalça protezi sebebidir.
Ameliyat kararı genellikle diğer tedavi yöntemleri tükendiğinde alınır. Eğer aşağıdaki durumlardan bir veya birkaçını yaşıyorsanız, kalça protezi ameliyatı sizin için doğru bir seçenek olabilir. Yaşam kalitenizi düşüren ve cerrahiyi düşünmenizi gerektiren bazı önemli işaretler şunlardır:
- Gündüzleri dinlenirken bile devam eden kalça ağrısı
- Geceleri sizi uykunuzdan uyandıran veya uykuya dalmanızı engelleyen ağrı
- Merdiven inip çıkma, arabadan inip binme gibi hareketlerde belirgin zorlanma
- Çorabınızı veya ayakkabınızı giymek için eğilirken yaşadığınız şiddetli ağrı
- Yürüteç veya baston kullanmanıza rağmen yürüyüş mesafenizin ağrı nedeniyle giderek kısalması
- Ağrı kesici ilaçların artık fayda etmemesi veya yüksek dozda ilaç kullanma ihtiyacı
- Ağrı nedeniyle keyif aldığınız sosyal aktivitelerden ve hobilerinizden uzaklaşmak zorunda kalmanız
Bu belirtiler kalça probleminizin artık sadece bir eklem sorunu olmaktan çıkıp, genel sağlığınızı, ruh halinizi ve sosyal bağımsızlığınızı tehdit ettiğini gösterir. Kalça protezi ameliyatının amacı, sadece ağrıyı kesmek değil aynı zamanda size hayatınızı geri vermektir.
Kimler Kalça Protezi Ameliyatı İçin İyi Bir Adaydır?
Kalça protezi ameliyatı için “doğru zaman” veya “doğru aday” olup olmadığınıza karar vermek, sizin, ailenizin ve ortopedi cerrahınızın birlikte vereceği ortak bir karardır. Bu karar için mutlak bir yaş veya kilo sınırı yoktur. Temel kriter, kalça ağrınızın ve fonksiyon kaybınızın yaşam kalitenizi ne derecede etkilediği ve cerrahi dışı tedavilerin artık size yardımcı olamamasıdır. Eskiden bu ameliyatın daha çok ileri yaştaki hastalara yapıldığı düşünülse de günümüzde gelişen teknoloji sayesinde genç ve aktif hastalar da bu ameliyattan büyük fayda görmektedir.
Bir hastanın kalça protezi ameliyatına uygunluğunu belirlemek için kapsamlı bir değerlendirme yapılır. Bu süreç genellikle şu adımları içerir:
Detaylı Tıbbi Geçmişin Alınması: Doktorunuz, genel sağlık durumunuzu, geçirdiğiniz diğer hastalıkları, düzenli kullandığınız ilaçları ve kalça ağrınızın hikayesini (ne zaman başladı, nasıl ilerledi, hangi aktivitelerle artıyor vb.) dikkatle dinler.
Fizik Muayene: Cerrahınız, kalça ekleminizin hareket açıklığını, kas gücünüzü, yürüme şeklinizi (topallama olup olmadığı), bacak boylarınızı ve ağrının nerede olduğunu tespit etmek için detaylı bir muayene yapar.
Görüntüleme Yöntemleri: Genellikle standart röntgen filmleri, eklemdeki hasarın derecesini, kıkırdak kaybını ve kemikteki deformiteleri görmek için yeterlidir. Ancak bazı özel durumlarda, özellikle avasküler nekroz gibi kemiğin kanlanmasının bozulduğu durumlarda veya eklem çevresindeki yumuşak dokuları daha detaylı değerlendirmek için Manyetik Rezonans (MRG) veya Bilgisayarlı Tomografi (BT) gibi ek tetkikler istenebilir.
Değerlendirme sonucunda, aşağıdaki kriterlere uyan hastalar genellikle kalça protezi ameliyatı için iyi birer aday olarak kabul edilir:
- Cerrahi dışı tedavilere (ilaçlar, fizik tedavi, eklem içi enjeksiyonlar) yanıt vermeyen şiddetli kalça ağrısı.
- Röntgen filmlerinde belirgin eklem hasarı kanıtı.
- Günlük yaşam aktivitelerinde (yürüme, merdiven çıkma, giyinme) ciddi kısıtlılık.
- Ameliyat riskini artıracak kontrolsüz ciddi bir sağlık sorununun (örneğin aktif enfeksiyon, şiddetli kalp veya akciğer hastalığı) bulunmaması.
Her hasta farklıdır ve ameliyat kararı kişiye özel olarak verilir. Ameliyatın amacı, her yaştan bireyin ağrısız bir şekilde hareket etme ve hayatın tadını çıkarma hakkını geri kazandırmaktır.
Tedavi hakkında detaylı bilgi ve randevu için iletişime geçin!
Kalça Protezi Ameliyatında Hangi Cerrahi Yöntemler Kullanılır?
Kalça protezi ameliyatı sırasında cerrahın hasarlı ekleme ulaşmak için kullanabileceği birkaç farklı yol (cerrahi yaklaşım) vardır. Bu yaklaşımların hepsi de temelde aynı amaca hizmet eder: hasarlı eklemi çıkarıp yerine protezi yerleştirmek. Ancak ekleme ulaştıkları yol, yani kestikleri veya araladıkları kaslar ve dokular farklılık gösterir. Cerrahınız, sizin anatomik yapınıza, kilonuza, kemik kalitenize ve kendi tecrübesine dayanarak en uygun yöntemi seçecektir. Unutmayın ki en iyi yaklaşım cerrahınızın en tecrübeli olduğu ve sizin için en iyi sonucu alacağına inandığı yaklaşımdır. Başlıca cerrahi yaklaşımlar şunlardır:
Posterior (Arka) Yaklaşım: Dünya genelinde en sık kullanılan, “geleneksel” olarak da bilinen yöntemdir. Kesi, kalçanın arka-yan tarafına, kaba etin üzerine yapılır. Bu yaklaşım cerraha eklemi çok geniş bir açıyla görme ve protezi rahatça yerleştirme imkanı sunar. Bu yöntemde kalçanın dışa dönmesini sağlayan bazı küçük kasların kesilmesi ve ameliyat sonunda tekrar dikilmesi gerekebilir. Ameliyat sonrası dönemde, bu kaslar iyileşene kadar belirli hareketlerden (örneğin bacak bacak üstüne atmak) kaçınmak önemlidir.
Anterior (Ön) Yaklaşım: Son yıllarda popülerliği artan, daha “kas koruyucu” bir yöntemdir. Kesi, kalçanın ön tarafından yapılır ve cerrah, kasları kesmek yerine doğal anatomik boşluklardan ilerleyerek ekleme ulaşır. Bu yöntemin en büyük avantajı, ana kas gruplarına dokunulmadığı için ameliyat sonrası erken dönemde daha az ağrı, daha hızlı iyileşme ve potansiyel olarak daha düşük çıkık riski sunmasıdır. Ancak her hasta bu yaklaşıma uygun olmayabilir ve teknik olarak daha zorlayıcı olabildiği için cerrahın bu konuda özel bir deneyime sahip olması önemlidir.
Lateral (Yan) Yaklaşım: Kesi, kalçanın direkt yan tarafından yapılır. Bu yaklaşım da cerraha iyi bir görüş alanı sunar ve protezin stabil bir şekilde yerleştirilmesine olanak tanır. Bu yöntemde kalçanın yana kaldırılmasını sağlayan bazı kasların (abdüktör kaslar) bir miktar ayrılması gerekebilir. Bu durum bazı hastalarda ameliyat sonrası geçici bir topallamaya neden olabilir, ancak iyi bir fizik tedavi programı ile bu durum genellikle düzelir.
Kalça Protezi Ameliyatında Hangi Malzemeler ve Protez Çeşitleri Kullanılır?
Kalça protezi, basit bir metal parçasından çok daha fazlasıdır; biyomekanik bir harikadır ve birkaç ana bileşenden oluşur. Bu bileşenlerin yapıldığı malzemeler ve kemiğe tutunma şekilleri, protezinizin ömrünü ve performansını doğrudan etkiler. Cerrahınız, yaşınızı, aktivite seviyenizi, kemik kalitenizi ve genel sağlık durumunuzu göz önünde bulundurarak sizin için en uygun protez kombinasyonunu seçecektir.
Protezin Ana Bileşenleri
Bir kalça protezi temel olarak dört parçadan oluşur.
Asetabular Kap (Yuva): Leğen kemiğindeki hasarlı yuvanın yerine geçen metal bir kaptır. Genellikle titanyum gibi biyouyumlu bir metalden yapılır.
Liner (Ara Parça): Metal yuvanın içine yerleştirilen ve topun içinde hareket edeceği pürüzsüz yüzeydir. Bu parça, protezin aşınma ömrünü belirleyen en önemli bileşenlerden biridir.
Femoral Stem (Gövde): Uyluk kemiğinin (femur) içine yerleştirilen uzun bir metal saptır. Yine titanyum gibi metallerden üretilir.
Femoral Baş (Top): Gövdenin (stem) üzerine takılan ve liner içinde hareket ederek eklem hareketini sağlayan top şeklindeki parçadır.
Sabitleme Yöntemleri
Protezin kemiğe nasıl tutturulacağı da önemlidir. İki ana yöntem vardır.
Çimentosuz Fiksasyon: Bu yöntemde protezlerin yüzeyi kemiğin içine doğru büyümesini teşvik eden pürüzlü, gözenekli bir kaplamaya sahiptir. Protez, kemik kanalına çok sıkı bir şekilde yerleştirilir (“press-fit”). Zamanla, vücudun kendi kemik dokusu bu gözenekli yüzeye kaynayarak protezi doğal ve çok sağlam bir şekilde sabitler. Genellikle kemik kalitesi iyi olan genç ve aktif hastalarda tercih edilir.
Çimentolu Fiksasyon: Bu yöntemde protez ile kemik arasına “kemik çimentosu” adı verilen özel bir dolgu maddesi (polimetilmetakrilat) konularak protez kemiğe yapıştırılır. Çimento, anında bir fiksasyon sağlar. Bu nedenle kemik kalitesinin daha zayıf olduğu (örneğin osteoporozu olan) ileri yaştaki hastalarda sıklıkla tercih edilir, çünkü hastanın ameliyat sonrası hemen bacağına yük vermesine olanak tanır.
Hibrit Fiksasyon: Bazen bu iki yöntemin bir kombinasyonu kullanılır. Örneğin yuva çimentosuz, gövde ise çimentolu olarak yerleştirilebilir.
Aşınma Yüzeyleri (Artikülasyon Kombinasyonları)
Protezin ömrünü belirleyen en kritik faktörlerden biri, top ve liner arasında oluşan sürtünme yüzeylerinin hangi malzemelerden yapıldığıdır. İşte günümüzde kullanılan başlıca kombinasyonlar:
Metal-Polietilen: Metal bir top, polietilen (özel sert plastik) bir liner içinde hareket eder. Uzun yıllardır kullanılan, güvenilir ve uygun maliyetli bir seçenektir. Modern, “çapraz bağlı” polietilenler sayesinde aşınma oranları oldukça düşürülmüştür.
Seramik-Polietilen: Seramik bir top, polietilen bir liner içinde hareket eder. Seramik, metalden daha pürüzsüz ve çizilmeye daha dayanıklı olduğu için polietilen astarı daha az aşındırır. Bu da protez ömrünü uzatır. Metal alerjisi olan hastalar için de iyi bir alternatiftir.
Seramik-Seramik: Hem top hem de liner seramikten yapılmıştır. Bilinen en düşük aşınma oranlarına sahip kombinasyondur. Bu nedenle özellikle çok genç, aktif ve uzun yaşam beklentisi olan hastalar için ideal bir seçenektir. Geçmişte bir endişe kaynağı olan seramik kırılma riski, modern üçüncü ve dördüncü nesil seramik teknolojileri ile son derece azalmıştır.
Seramik-Metal: Bu kombinasyon da kullanılabilir ancak daha az yaygındır.
Metal-Metal: Geçmişte kullanılmış olsa da metal yüzeylerin birbirine sürtünmesiyle ortaya çıkan metal iyonlarının vücutta birikerek çeşitli sorunlara yol açabilmesi (metalozis) nedeniyle günümüzde kullanımı neredeyse tamamen terk edilmiştir.
Kalça Protezi Ameliyatı Öncesi Hazırlık Süreci Nasıl İlerler?
Kalça protezi ameliyatının başarısı, sadece ameliyathanede geçirilen birkaç saate değil ameliyattan önceki haftalarda yapılan doğru hazırlıklara da bağlıdır. Bu süreç vücudunuzu ve evinizi ameliyat sonrası iyileşme dönemine en iyi şekilde hazırlamayı amaçlar.
Tıbbi Hazırlıklar
- Ameliyatınızdan birkaç hafta önce bir dizi tıbbi değerlendirmeden geçmeniz gerekecektir.
- Genel Sağlık Kontrolü: Ameliyat öncesi anestezi doktoru ve genellikle bir dahiliye veya kardiyoloji uzmanı tarafından muayene edilirsiniz. Ameliyata engel bir durumunuz olup olmadığı değerlendirilir.
- İlaçların Düzenlenmesi: Kullandığınız tüm ilaçları (reçeteli, reçetesiz, bitkisel takviyeler) doktorunuza bildirmeniz hayati önem taşır. Özellikle kan sulandırıcı ilaçların (Aspirin, Coumadin, Plavix vb.) ameliyattan belirli bir süre önce kesilmesi veya farklı bir ilaçla değiştirilmesi gerekebilir.
- Kan ve Diğer Testler: Ameliyat öncesi standart olarak kan sayımı, kanama-pıhtılaşma testleri, böbrek ve karaciğer fonksiyon testleri, idrar tahlili, akciğer filmi ve kalp elektrokardiyogramı (EKG) istenir.
- Diş Kontrolü: Vücuttaki bir enfeksiyon odağı, kan yoluyla yeni protezinize yerleşebilir. Bu nedenle ameliyat öncesinde çürük diş, diş eti iltihabı gibi sorunlarınız varsa bir diş hekimi tarafından tedavi ettirmeniz istenebilir.
- Enfeksiyon Taraması: Bazı durumlarda, vücutta gizli bir enfeksiyon odağı olup olmadığını anlamak için ek taramalar yapılabilir.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri
- Ameliyatın başarısını artırmak ve riskleri azaltmak için yapabileceğiniz bazı önemli şeyler vardır.
- Sigarayı Bırakmak: Sigara, kan dolaşımını yavaşlatarak yara iyileşmesini geciktirir ve enfeksiyon riskini artırır. Ameliyattan en az 4-6 hafta önce sigarayı bırakmanız şiddetle tavsiye edilir.
- Kilo Kontrolü: Fazla kilo, hem ameliyat sırasında teknik zorluklara yol açabilir hem de yeni protezinize binen yükü artırarak ömrünü kısaltabilir. Doktorunuz, ameliyat öncesinde kilo vermenizi önerebilir.
- Beslenme: Ameliyat öncesi ve sonrası dönemde protein ve vitamin açısından zengin, dengeli bir diyet, vücudunuzun iyileşme gücünü artırır.
Evde Hazırlık
- Ameliyat sonrası eve döndüğünüzde hayatınızı kolaylaştıracak bazı düzenlemeler yapmanız, iyileşme sürecinizi daha konforlu ve güvenli hale getirir.
- Yürüme alanlarındaki takılıp düşmenize neden olabilecek küçük halıları, kilimleri ve kabloları kaldırın.
- Sık kullandığınız eşyaları (telefon, kumanda, kitap, su) kolayca ulaşabileceğiniz bir yere, örneğin yatağınızın veya koltuğunuzun yanındaki bir sehpaya yerleştirin.
- Banyoya kaydırmaz paspaslar serin, duş içine bir tabure ve duvarlara tutunma barları monte ettirmeyi düşünün. Yükseltilmiş bir klozet kapağı da oturup kalkmanızı kolaylaştıracaktır.
- Ameliyat sonrası ilk birkaç hafta size yardımcı olacak bir aile üyesi veya arkadaşınızla önceden konuşarak destek planı yapın.
- Dondurucuda saklayabileceğiniz, porsiyonluk kolay ısıtılabilir yemekler hazırlayın.
Kalça Protezi Ameliyatı Sonrası İyileşme Süreci Nasıl İşler?
Kalça protezi ameliyatı sonrası iyileşme, bir maraton gibidir, sürat koşusu değil. Herkesin iyileşme hızı farklıdır ve bu süreçte sabırlı olmak, vücudunuzu dinlemek ve doktorunuz ile fizyoterapistinizin talimatlarına harfiyen uymak çok önemlidir.
Hastanede Geçen İlk Günler (Genellikle 1-3 Gün)
- Ameliyatınız bittikten sonra ayılma odasında bir süre gözlem altında tutulur, ardından odanıza alınırsınız.
- Ameliyatın yapıldığı gün veya ertesi gün fizyoterapistiniz size ilk egzersizlerinizi yaptırmak ve sizi ayağa kaldırmak için yanınıza gelir.
- Bu erken hareketlenme (mobilizasyon), kan pıhtısı gibi ciddi komplikasyonları önlemek için kritik öneme sahiptir.
- Başlangıçta bir yürüteç (walker) yardımıyla yürüyeceksiniz.
- Ağrınız, damardan veya ağızdan verilen ilaçlarla kontrol altında tutulacaktır.
- Akciğerlerinizde sıvı birikmesini önlemek için size verilen özel bir solunum egzersiz aletini kullanmanız ve sık sık derin nefes alıp öksürmeniz istenir.
Eve Döndükten Sonraki İlk Haftalar (2-6 Hafta)
- Bu dönem, iyileşmenin en hızlı olduğu ancak aynı zamanda en dikkatli olmanız gereken dönemdir.
- Yara bakımınızı size öğretildiği şekilde yapmalısınız. Yara yerini temiz ve kuru tutmak önemlidir.
- Ağrı kontrolü için doktorunuzun reçete ettiği ilaçları düzenli olarak kullanmalısınız.
- Şişliği ve ağrıyı azaltmak için bacağınızı dinlenirken kalp seviyesinden yukarıda tutmak ve düzenli olarak buz uygulamak çok faydalıdır.
- Fizyoterapistinizin gösterdiği ev egzersiz programını aksatmadan, günde birkaç kez yapmalısınız. Bu egzersizler kaslarınızı güçlendirecek ve eklem hareket açıklığınızı geri kazandıracaktır.
- Yürüteç veya koltuk değneği kullanmaya devam edeceksiniz. Doktorunuz veya fizyoterapistiniz ne zaman tek bastona geçebileceğinizi veya desteksiz yürüyebileceğinizi size söyleyecektir.
- Ameliyat sonrası ilk kontrolünüz genellikle 2. veya 3. haftada yapılır. Bu kontrolde dikişleriniz alınabilir ve röntgen çekilerek her şeyin yolunda olup olmadığı kontrol edilir.
İlerleyen Dönem (6 Hafta – 3 Ay)
- Bu dönemde gücünüz ve hareket kabiliyetiniz belirgin şekilde artar ve yavaş yavaş normal hayata dönmeye başlarsınız.
- Çoğu hasta bu dönemde araba kullanmaya başlayabilir (ancak bunun için mutlaka doktorunuzun onayını almalısınız).
- Yürüyüş gibi düşük etkili egzersizlere başlayabilirsiniz. Yürüme mesafenizi kademeli olarak artırmalısınız.
- Yardımcı cihaz kullanma ihtiyacınız azalır veya tamamen ortadan kalkar.
- Daha aktif ev işlerine ve sosyal hayata dönebilirsiniz.
Tam İyileşme (3 Ay ve Sonrası)
Tam iyileşme, yani yeni kalçanızla maksimum potansiyelinize ulaşmanız 6 ay ila 1 yıl sürebilir. Kas gücünüzün ve dayanıklılığınızın geri gelmesi zaman alır. Bu süreçte düzenli egzersize devam etmeniz önemlidir. Doktorunuzun onayıyla yüzme, bisiklet, golf, dans gibi düşük etkili sporlara başlayabilirsiniz. Ancak koşu, zıplama gibi yüksek darbeli (high-impact) aktivitelerden genellikle kaçınmanız, protezinizin ömrünü uzatmak için en doğrusudur.
Kalça Protezi Ameliyatının Olası Riskleri ve Komplikasyonları Nelerdir?
Kalça protezi ameliyatı ortopedide başarı oranı en yüksek ve en güvenilir ameliyatlardan biri olmasına rağmen, her cerrahi işlem gibi bazı riskler ve potansiyel komplikasyonlar taşır. Bu risklerin oranı oldukça düşüktür ve bunları en aza indirmek için hem cerrahi ekip hem de siz gerekli tüm önlemleri alırsınız. Bu riskleri bilmeniz, bilinçli bir karar vermeniz ve ameliyat sonrası dönemde olası bir sorunu erken fark etmeniz açısından önemlidir.
Enfeksiyon: Cerrahi alanda veya protezin derinlerinde enfeksiyon gelişebilir. Bu risk, ameliyathane koşullarının sterilitesi, ameliyat öncesi ve sonrası kullanılan antibiyotikler ve sizin hijyen kurallarına uymanızla %1’in altına indirilmektedir. Derin bir enfeksiyon gelişirse, protezin çıkarılmasını gerektiren ek ameliyatlar gerekebilir.
Kan Pıhtısı (Derin Ven Trombozu ve Pulmoner Emboli): Ameliyat sonrası bacak toplardamarlarında kan pıhtısı oluşabilir. Bu pıhtı yerinden koparak akciğerlere giderse (pulmoner emboli), hayati tehlike oluşturabilir. Bu riski önlemek için ameliyat sonrası kan sulandırıcı ilaçlar, varis çorapları ve en önemlisi erken hareketlenme gibi önlemler alınır.
Protez Çıkığı: Yeni yerleştirilen yapay eklemin top kısmının yuvadan çıkmasıdır. Özellikle ameliyatı takip eden ilk birkaç ayda, belirli ters hareketler sonucu meydana gelebilir. Bu nedenle size öğretilen hareket kısıtlamalarına uymanız çok önemlidir.
Bacak Boyu Farkı: Cerrahınız, ameliyat sırasında bacak boylarınızı eşitlemek için büyük özen gösterir. Ancak bazen ameliyat edilen bacak diğerinden milimetrik düzeyde uzun veya kısa kalabilir. Genellikle bu fark hissedilmez veya küçük bir ayakkabı yükseltmesi ile kolayca giderilebilir.
Protezde Gevşeme ve Aşınma: Yıllar içinde, protez bileşenleri aşınabilir veya kemiğe olan tutunmalarını kaybederek gevşeyebilir. Modern protezlerin ömrü 20-25 yılın üzerindedir, ancak aşırı kilo ve yüksek darbeli aktiviteler bu süreci hızlandırabilir. Gevşeme, ağrıya neden olur ve protezin değiştirilmesi için bir revizyon (ikinci) ameliyatı gerektirebilir.
Protez Çevresi Kırıklar: Ameliyat sırasında veya sonrasında, özellikle bir düşme sonucu, protezin yerleştirildiği kemikte kırık oluşabilir. Bu durum genellikle ek bir cerrahi müdahale gerektirir.
Sinir ve Damar Hasarı: Çok nadir olarak ameliyat bölgesinin yakınından geçen büyük sinir veya damarlarda zedelenme olabilir.