Diz protezi, ilerlemiş kireçlenme (osteoartrit) gibi nedenlerle şiddetli hasar görmüş eklem yüzeylerinin, ağrısız ve akıcı hareket kabiliyetini yeniden kazandırmak amacıyla özel biyouyumlu materyallerle kaplandığı cerrahi bir yöntemdir. Bu tedavi, istirahatte bile devam eden inatçı ağrıları ve gündelik yaşamı durma noktasına getiren hareket kısıtlılığını ortadan kaldırmayı hedefler. Temel amaç hastanın kaybolan yaşam kalitesini geri vererek, onu özgür ve bağımsız adımlarına yeniden kavuşturmaktır. Böylece günlük aktiviteler yeniden acısız ve konforlu bir şekilde gerçekleştirilebilir hale gelir.

Tedavi hakkında detaylı bilgi ve randevu için iletişime geçin!

Diz Protezi Ameliyatı Nedir?

Diz protezi ameliyatını, eski ve aşınmış bir araba lastiğini kaplatmaya benzetebiliriz. Lastiğin tamamını atmak yerine, sadece yere temas eden ve yıpranmış olan dış yüzeyini yenisiyle değiştiririz. Diz protezi ameliyatı da benzer bir mantıkla çalışır; dizinizin tamamı değil sadece hasar görmüş kıkırdak ve altındaki ince kemik yüzeyleri çıkarılır. Bu işleme tıp dilinde “diz artroplastisi” diyoruz.

Bu cerrahi sırasında, diz ekleminizi oluşturan üç ana kemiğin – uyluk kemiği (femur), kaval kemiği (tibia) ve diz kapağı (patella) – birbiriyle temas eden yüzeyleri, özel olarak tasarlanmış biyouyumlu (vücutla uyumlu) metal ve polietilen (dayanıklı bir plastik türü) parçalarla kaplanır.

Femur Bileşeni: Uyluk kemiğinizin alt ucuna, kemiğin doğal kıvrımını taklit eden parlak ve pürüzsüz bir metal kaplama yerleştirilir.

Tibia Bileşeni: Kaval kemiğinizin üst yüzeyine, genellikle metal bir tabla ve üzerine oturan, yastık görevi gören dayanıklı bir polietilen parça konulur.

Polietilen Ara Parça: Bu iki metal yüzey arasına, sürtünmeyi ortadan kaldıran ve şoku emen, orijinal kıkırdağınızın işlevini gören pürüzsüz bir polietilen disk yerleştirilir. Bu yeni ekleminizin kaygan ve rahat hareket etmesini sağlar.

Patella Bileşeni: Gerekli görüldüğü durumlarda, diz kapağınızın arka yüzeyi de küçük, kubbe şeklinde bir polietilen parça ile kaplanabilir. Buna diz kapağı protezi de denir.

Bu işlemin en güzel yanı dizinizin sağlam olan bağlarının, tendonlarının ve kaslarının büyük bir kısmının korunmasıdır. Cerrah, bu yapıları özenle koruyarak ve yeniden dengeleyerek, yeni ekleminizin hem sabit (stabil) hem de doğal hareket kabiliyetine sahip olmasını hedefler. Yani ameliyat, dizinizi sıfırdan yaratmak değil mevcut yapınızı onararak ve güçlendirerek işlevini geri kazandırmaktır.

Diz Protezi Ameliyatı Hangi Durumlarda Gerekli Olur?

Birçok insan diz ağrısıyla yaşar, ancak her diz ağrısı protez ameliyatı gerektirmez. Diz protezi, genellikle diğer tüm tedavi seçenekleri denendiğinde ve artık hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde düşüren bir noktaya gelindiğinde düşünülür. Eğer aşağıdaki durumlardan bir veya birkaçını yaşıyorsanız, diz protezi ameliyatı sizin için bir çözüm olabilir:

  • Günlük en basit aktivitelerde (yürüme, merdiven çıkma, sandalyeden kalkma gibi) bile şiddetli ağrı çekiyorsanız.
  • Gece sizi uykunuzdan uyandıran veya uykuya dalmanızı engelleyen sürekli bir diz ağrınız varsa.
  • Baston veya yürüteç gibi destekleyici cihazlar kullanmanıza rağmen ağrılarınız devam ediyorsa.
  • Dizinizde gözle görülür bir şekil bozukluğu (içe veya dışa doğru eğilme) geliştiyse.
  • İlaçlar, fizik tedavi, kilo verme ve eklem içi enjeksiyonlar gibi cerrahi dışı yöntemler artık ağrınızı dindirmeye yetmiyorsa.
  • Dizinizdeki sorunlar nedeniyle sosyal yaşamdan koptuysanız, hobilerinizi yapamıyor veya sevdiklerinizle vakit geçiremiyorsanız.

Bu şikayetlerin altında yatan ve diz protezine en sık yol açan tıbbi durumlar ise şunlardır:

  • Osteoartrit (Kireçlenme)
  • Romatoid Artrit (İltihaplı Eklem Romatizması)
  • Post-travmatik Artrit (Geçirilmiş Kaza veya Yaralanma Sonrası Gelişen Artrit)
  • Avasküler Nekroz (Kemik Dokusunun Kanlanmasının Bozularak Ölmesi)

Unutmayın ki dizde protez ameliyatı kararı, bir gecede alınan bir karar değildir. Bu hastanın şikayetleri, beklentileri ve radyolojik bulguları bir bütün olarak değerlendirildikten sonra, hasta ile hekimin ortaklaşa verdiği bir karardır.

Diz Protezi Ameliyatı İçin İdeal Aday Kimdir?

Diz protezi ameliyatının başarısı, sadece cerrahi tekniğe değil aynı zamanda doğru hasta seçimine de bağlıdır. “İdeal aday” tanımı, sadece tıbbi kriterleri değil hastanın beklentilerini, yaşam tarzını ve ameliyat sonrası sürece katılımını da içerir.

Genel olarak ameliyat için uygun bir aday şu özellikleri taşır:

  • Cerrahi dışı tedavilerden fayda görmemiştir.
  • Ağrısı ve hareket kısıtlılığı yaşam kalitesini belirgin şekilde düşürmüştür.
  • Ameliyatın faydalarını ve potansiyel risklerini anlayacak bilişsel kapasiteye sahiptir.
  • Ameliyat sonrası gerekli olan uzun ve sabır gerektiren fizik tedavi sürecine katılmaya motive ve isteklidir.
  • Genel sağlık durumu anestezi ve cerrahiyi kaldırabilecek kadar iyidir.

Yaş tek başına bir kriter olmasa da protezlerin belirli bir ömrü olduğu için genellikle çok genç hastalarda diğer tedavi seçenekleri sonuna kadar zorlanır. Ancak günümüzde kullanılan modern protezler ve teknikler sayesinde, 40’lı ve 50’li yaşlardaki aktif hastalara da bu ameliyat başarıyla uygulanmaktadır.

Bununla birlikte bazı durumlar diz protezi ameliyatı için uygun olmayabilir veya riskleri artırabilir. Ameliyatın ertelenmesini veya önerilmemesini gerektirebilecek durumlar şunlardır:

  • Aktif bir diz enfeksiyonunun varlığı.
  • Vücudun başka bir yerinde (diş, idrar yolu vb.) kontrol altına alınmamış aktif bir enfeksiyon.
  • Dizi düzeltmeyi sağlayan kas mekanizmasının (ekstansör mekanizma) ileri derecede yetersizliği.
  • Kontrol altında olmayan ciddi kronik hastalıklar (ileri kalp yetmezliği, kontrolsüz diyabet vb.).
  • İleri derecede damar tıkanıklığı.
  • Aşırı obezite (Vücut Kitle İndeksi > 40), komplikasyon riskini artırdığı için ameliyat öncesi kilo verilmesi şiddetle tavsiye edilir.

Tedavi hakkında detaylı bilgi ve randevu için iletişime geçin!

Ne Tür Diz Protezi Çeşitleri Vardır?

Her hastanın dizindeki hasar aynı değildir. Bazılarında hasar tüm ekleme yayılmışken, bazılarında sadece tek bir bölgede yoğunlaşmıştır. Bu nedenle farklı ihtiyaçlara yönelik farklı diz protezi tasarımları mevcuttur. Cerrahınız, hasarın yeri ve yaygınlığına göre sizin için en uygun protez tipini seçecektir.

Total Diz Protezi (TDP): Bu en sık uygulanan diz protez türüdür. Diz ekleminin iç, dış ve diz kapağı altı olmak üzere üç kompartmanında da yaygın kireçlenme varsa tercih edilir. Adından da anlaşılacağı gibi, eklemin tüm yüzeyleri yenilenir.

Kısmi (Unikompartmantal) Diz Protezi (UKA): Eğer kireçlenme dizin sadece tek bir bölümüyle (genellikle iç taraf) sınırlıysa, bu protez harika bir seçenek olabilir. Bu yöntemde dizin sağlam olan kıkırdak, kemik ve bağ dokuları korunur. Daha küçük bir kesi ile yapıldığı için iyileşme genellikle daha hızlıdır ve hastalar genellikle dizlerini daha “doğal” hissederler. Ancak her hasta bu ameliyat için uygun değildir.

Patellofemoral Diz Protezi: Bu da bir tür kısmi protezdir ve hasarın sadece diz kapağı (patella) ile uyluk kemiği (femur) arasındaki eklemle sınırlı olduğu durumlarda kullanılır. Özellikle ön diz ağrısı çeken belirli hasta gruplarında etkili olabilir.

Revizyon Diz Protezi: Bu daha önce takılmış bir protezin zamanla gevşemesi, aşınması veya enfeksiyon gibi nedenlerle başarısız olması durumunda, eski protezi çıkarıp yerine yenisini takmak için kullanılan özel bir protezdir. İlk ameliyata göre daha karmaşık bir işlemdir.

Diz Protezi Ameliyatına Hazırlık Süreci Nasıl İşler?

Başarılı bir diz protez ameliyatı ameliyat gününden çok önce başlar. Kapsamlı bir hazırlık süreci, hem ameliyatın güvenliğini artırır hem de iyileşme döneminin daha konforlu geçmesini sağlar. Hazırlık süreci genellikle fiziksel, tıbbi ve çevresel düzenlemeleri içerir.

Tıbbi Değerlendirme:

Ameliyat kararı verildikten sonra, genel sağlık durumunuzun bu büyük operasyon için uygun olup olmadığını anlamak amacıyla bir dizi test ve değerlendirme yapılır:

  • Kapsamlı kan testleri
  • İdrar tahlili
  • Akciğer filmi
  • Elektrokardiyogram (EKG)
  • Gerekliyse kardiyoloji veya diğer branşlardan konsültasyonlar
  • Anestezi uzmanı tarafından yapılacak anestezi değerlendirmesi

Ayrıca ameliyat sonrası enfeksiyon riskini en aza indirmek için vücudunuzdaki olası enfeksiyon odaklarının (çürük diş, diş eti iltihabı vb.) ameliyattan önce tedavi edilmesi çok önemlidir.

Fiziksel Hazırlık:

Ameliyata ne kadar güçlü girerseniz, o kadar çabuk toparlanırsınız. Cerrahınız veya bir fizyoterapist, ameliyat öncesi yapmanız için size bazı egzersizler önerebilir. Bu “pre-rehabilitasyon” egzersizlerinin amacı, bacak kaslarınızı güçlendirmek, eklem hareket açıklığınızı korumak ve ameliyat sonrası egzersizlere sizi hazırlamaktır. Sigara kullanıyorsanız, ameliyattan en az birkaç hafta önce bırakmanız, yara iyileşmesi ve akciğer sağlığı açısından kritik öneme sahiptir.

Ev Ortamının Hazırlanması:

Ameliyattan sonra evinize döndüğünüzde hayatınızı kolaylaştırmak için bazı düzenlemeler yapmanız akıllıca olacaktır. Ameliyattan önce bu hazırlıkları tamamlamak, iyileşme sürecinizi daha güvenli ve konforlu hale getirir:

  • Takılıp düşmenize neden olabilecek küçük kilimleri, paspasları ve yerdeki kabloları kaldırın.
  • Yürüteç veya koltuk değnekleriyle rahatça hareket edebilmek için mobilyalar arasındaki geçiş yollarını genişletin.
  • Banyoya tutunma barları monte ettirin ve duş için bir tabure veya sandalye edinin.
  • Tuvaleti yükseltmek için bir klozet yükseltici kullanmak, oturup kalkmanızı kolaylaştıracaktır.
  • Sık kullandığınız eşyaları (telefon, kumanda, kitap, su) kolayca ulaşabileceğiniz bir yere koyun.
  • Merdiven kullanmanız gerekiyorsa, trabzanların sağlam olduğundan emin olun.
  • İlk birkaç hafta için size yardımcı olacak bir aile üyesi veya arkadaşınızla organize olun.

Diz Protezi Ameliyatı Sonrası İyileşme Süreci Nasıl Olur?

Protez diz ameliyatı sonrası iyileşme, bir maratondur, sprint değil. Sabır, kararlılık ve aktif katılım gerektiren bu süreç genellikle birkaç aşamadan oluşur.

Hastanede İlk Günler:

  • Ameliyattan sonra genellikle 1 ila 3 gün arasında hastanede kalırsınız. Bu süre, uygulanan anesteziye, ameliyatın türüne ve genel sağlık durumunuza göre değişebilir.
  • Ameliyattan çıkar çıkmaz, bacağınızda şişliği azaltmak için buz uygulamasına ve kan pıhtısı riskini önlemek için basit ayak bileği egzersizlerine başlanır.
  • Genellikle ameliyatın yapıldığı günün akşamı veya ertesi sabah, bir fizyoterapist eşliğinde ayağa kaldırılırsınız ve yürüteç yardımıyla ilk adımlarınızı atarsınız. Bu erken hareket, iyileşmenin anahtarıdır.
  • Ağrınız, damardan veya ağızdan verilen etkili ağrı kesicilerle kontrol altında tutulur. Amaç ağrıyı tamamen sıfırlamak değil egzersiz yapmanıza olanak tanıyacak kadar konforlu bir seviyeye indirmektir.
  • Hastaneden taburcu olmadan önce, yatakta nasıl hareket edeceğinizi, güvenli bir şekilde nasıl yürüyüp oturacağınızı ve temel egzersizleri nasıl yapacağınızı öğrenmiş olursunuz.

Eve Dönüş ve İlk Haftalar (0-6 Hafta):

Bu dönem, iyileşmenin en yoğun olduğu ve en çok dikkat gerektiren dönemdir.

Ağrı ve Şişlik Kontrolü: Dizinizde şişlik ve morarma olması normaldir. Günde birkaç kez 15-20 dakika buz uygulamak ve bacağınızı dinlenirken kalp seviyesinden yukarıda tutmak, şişliği azaltmada çok etkilidir.

Yara Bakımı: Ameliyat yaranızı temiz ve kuru tutmanız önemlidir. Pansuman ve banyo talimatları konusunda doktorunuzun söylediklerine harfiyen uyun.

Fizik Tedavi: Bu dönemin en önemli parçası fizik tedavidir. Bir fizyoterapist evinize gelebilir veya siz bir merkeze gidebilirsiniz. Egzersizler, dizinizin hareket açıklığını (bükme ve düzleştirme) geri kazanmaya ve kaslarınızı güçlendirmeye odaklanır. Verilen egzersiz programına sadık kalmak, uzun vadeli başarınız için kritiktir.

Yürüme: İlk birkaç hafta yürüteç veya koltuk değneği kullanmanız gerekir. Zamanla dengeniz ve gücünüz arttıkça bastona geçebilir ve sonunda desteksiz yürümeye başlayabilirsiniz.

İyileşmenin İlerlemesi (6 Hafta – 3 Ay):

  • Bu dönemde, günlük yaşam aktivitelerine kademeli olarak geri dönmeye başlarsınız.
  • Ağrı ve şişlik belirgin şekilde azalır.
  • Çoğu hasta bu dönemde araba kullanmaya başlayabilir (doktor onayı ile).
  • Daha uzun mesafeler yürüyebilir, merdivenleri daha rahat inip çıkabilirsiniz.
  • Yüzme ve sabit bisiklet gibi düşük etkili egzersizlere başlamak için harika bir zamandır.

Tam İyileşme (3 Ay ve Sonrası):

Tam iyileşme ve yeni dizinize tamamen alışmanız 6 ay ila 1 yıl sürebilir. Bu süreçte kas gücünüz ve dayanıklılığınız artmaya devam eder. Daha aktif bir yaşam tarzına dönebilirsiniz, ancak protezinizin ömrünü korumak için bazı aktivite kısıtlamalarına uymanız önemlidir.

Diz Protezi Sonrası Hangi Aktiviteler Güvenlidir?

Yeni diziniz size ağrısız bir yaşam sunmak için tasarlandı, ancak onu korumak da sizin elinizde. Amaç aktif olmak ama akıllıca aktif olmaktır.

Güvenle ve Keyifle Yapabileceğiniz Aktiviteler:

  • Yürüyüş
  • Yüzme
  • Sabit veya normal bisiklet (düz arazide)
  • Golf
  • Dans (düşük tempolu)
  • Bovling
  • Eliptik bisiklet
  • Çiftler tenisi

Kaçınmanız veya Çok Dikkatli Olmanız Gereken Aktiviteler:

Bu aktiviteler, protezinize aşırı yük bindirerek erken aşınmasına veya gevşemesine neden olabilir.

  • Koşu ve jogging
  • Zıplama gerektiren sporlar (basketbol, voleybol)
  • Tekler tenisi
  • Futbol
  • Kayak (ileri seviye)
  • Dövüş sanatları

Unutmayın her hasta farklıdır. Herhangi bir yeni spora veya aktiviteye başlamadan önce mutlaka doktorunuzla konuşun.

Modern Diz Protezi Teknolojileri Neler Sunuyor?

Diz protezi ameliyatı teknolojisi sürekli gelişiyor. Günümüzde kullanılan modern teknolojiler, ameliyatın daha hassas yapılmasına, protezin daha doğru yerleştirilmesine ve potansiyel olarak daha hızlı bir iyileşme sürecine olanak tanıyor.

Robotik Yardımlı Diz Protezi Cerrahisi: Bu teknolojide cerrah, bir robotik kol yardımıyla ameliyatı gerçekleştirir. Ameliyattan önce çekilen tomografi ile dizinizin üç boyutlu bir modeli oluşturulur. Cerrah, bu model üzerinde ameliyatı en ince ayrıntısına kadar planlar. Ameliyat sırasında robotik kol, cerrahın bu plana sadık kalarak milimetrik hassasiyette kemik kesileri yapmasına ve protezi en ideal konuma yerleştirmesine yardımcı olur. Robot cerrahın yerini almaz, onun tecrübesini ve yeteneğini teknolojik hassasiyetle birleştirir.

Bilgisayar Destekli (Navigasyonlu) Cerrahi: Ameliyat sırasında bir tür akıllı “GPS” sistemi gibi çalışır. Hastanın bacağına yerleştirilen küçük sensörler ve kızılötesi kameralar sayesinde, bilgisayar ekranında kemiklerin ve cerrahi aletlerin anlık konumu üç boyutlu olarak görülür. Bu cerrahın protezi mükemmel bir hizalama ile yerleştirmesine rehberlik eder.

Kişiye Özel Diz Protezleri: Standart boyutlardaki protezler yerine, hastanın kendi anatomisine özel olarak üretilen protezlerdir. Ameliyat öncesi çekilen MR veya tomografi görüntüleri kullanılarak, hastanın dizine “terzi dikimi” gibi tam oturan protezler ve kesi kılavuzları tasarlanır. Amaç daha doğal bir eklem hissi yaratmak ve kemik kaybını en aza indirmektir.

Bu teknolojilerin her birinin avantajları ve uygun olduğu hasta profilleri vardır. Cerrahınız, sizin için en uygun yöntemin hangisi olduğuna karar vermenize yardımcı olacaktır.

Diz Protezi Ameliyatının Olası Riskleri Nelerdir?

Her büyük cerrahi işlem gibi, diz protezi ameliyatının da bazı potansiyel riskleri vardır. Bu risklerin görülme oranı, modern cerrahi teknikler, anestezi yöntemleri ve ameliyat sonrası bakım protokolleri sayesinde oldukça düşüktür. Cerrahınız ve ekibi, bu riskleri en aza indirmek için her türlü önlemi alacaktır. Bilinçli bir hasta olarak bu riskleri bilmeniz önemlidir.

En sık karşılaşılabilecek potansiyel riskler şunlardır:

  • Enfeksiyon: Hem yüzeyel yara enfeksiyonu hem de protezin etrafında gelişen derin eklem enfeksiyonu.
  • Kan Pıhtısı (Tromboz): Bacak damarlarında pıhtı oluşması ve nadiren bu pıhtının akciğere atması (pulmoner emboli).
  • Protezde Gevşeme veya Aşınma: Yıllar içinde protez bileşenlerinin aşınması veya kemikten gevşemesi.
  • Eklem Sertliği: Ameliyat sonrası dizin yeterince bükülememesi veya düzleşememesi.
  • Sinir veya Damar Hasarı: Ameliyat bölgesine yakın damar ve sinirlerin zedelenmesi (çok nadir).
  • Devam Eden Ağrı: Hastaların küçük bir yüzdesinde, başarılı bir ameliyata rağmen ağrının geçmemesi.

Anesteziye Bağlı Riskler.

  • Bu risklerin her biri için alınan kapsamlı önlemler vardır. Örneğin enfeksiyonu önlemek için ameliyat öncesi ve sonrası antibiyotik kullanılır; kan pıhtısını önlemek için kan sulandırıcı ilaçlar, varis çorapları ve erken hareket teşvik edilir. Eklem sertliğini önlemenin en iyi yolu ise fizik tedaviye aktif katılımdır.

Blog Yazıları