Ayak bileği artroskopisi, eklemi büyük kesilerle açmak yerine, “anahtar deliği” olarak da bilinen birkaç milimetrelik delikten küçük bir kamera ve özel cerrahi aletler yardımıyla girilerek yapılan kapalı bir ameliyat yöntemidir. Bu minimal invaziv teknik, cerrahın eklem içini büyütülmüş bir şekilde monitörde görmesine olanak tanır. Bu sayede ayak bileğindeki ağrı, takılma ve hareket kısıtlılığı gibi şikayetlere yol açan kıkırdak hasarları, sıkışma sendromları veya eklem içi serbest cisimler gibi pek çok sorun hem net olarak teşhis edilebilir hem de aynı anda hassasiyetle tedavi edilebilir.
Cerrahi İşlem Adı | Ayak Bileği Artroskopisi |
Uygulama Alanı | Ayak bileği eklemi |
Endikasyonlar | Kronik ayak bileği ağrısı, bağ yaralanmaları, sinovit, eklem fareleri, osteokondral lezyonlar, impingement sendromu |
Uygulama Yöntemi | Artroskopik (kapalı) cerrahi yöntem; küçük kesilerle kameralı cihazlar kullanılarak yapılır |
Anestezi Türü | Genel veya spinal anestezi |
Operasyon Süresi | Genellikle 30-90 dakika arasında |
Hastanede Kalış Süresi | Çoğunlukla aynı gün taburcu; bazı durumlarda 1 gece yatış gerekebilir |
İyileşme Süreci | Ortalama 2-6 hafta; aktiviteye dönüş süresi lezyonun ciddiyetine göre değişir |
Fizik Tedavi Gerekliliği | Genellikle önerilir; eklem hareket açıklığını korumak ve kas gücünü artırmak için |
Olası Komplikasyonlar | Enfeksiyon, sinir yaralanması, damar hasarı, şişlik, eklem sertliği, ağrının devamı |
Başarı Oranı | Yüksek; doğru endikasyonla yapıldığında olumlu sonuçlar alınır |
Takip Gerekliliği | Düzenli kontrol randevuları ve iyileşme sürecinde fizik tedavi takibi önerilir |
Tedavi hakkında detaylı bilgi ve randevu için iletişime geçin!
Yazı İçeriği
Ayak Bileği Artroskopisi Nedir?
Ayak bileği artroskopisi, eklemi açmadan, sadece birkaç küçük delikten girilerek, ucunda kamera bulunan özel aletlerle ayak bileği ekleminin içinin görüntülenmesi ve tedavi edilmesidir.
Bunu daha iyi anlamak için bir benzetme yapalım. Eskiden bir odadaki sorunu bulmak için duvarı tamamen yıkmak gerekirken, şimdi sadece kapının anahtar deliğinden içeri minicik bir kamera uzatıp tüm odayı görebildiğinizi ve hatta robotik kollarla içerideki sorunu çözebildiğinizi hayal edin. İşte artroskopi de budur. “Arthro” eklem, “skopi” ise bakmak anlamına gelir; yani kelime anlamıyla “eklemin içine bakmak” demektir.
Bu yöntemin temel çalışma prensipleri oldukça nettir. Cerrahinin başarısı, bu adımların uyum içinde uygulanmasına bağlıdır.
Minimal Girişim: Geleneksel açık cerrahide gereken 10-15 cm’lik büyük bir kesi yerine, sadece yarım santimetrelik birkaç küçük kesi (portal) kullanılır. Bu sayede çevredeki sağlıklı kaslara, damarlara ve sinirlere verilen zarar en aza indirilir.
Detaylı Görüntüleme: Bu küçük kesilerden birinden “artroskop” adı verilen, kalem kalınlığında ince bir kamera eklemin içine sokulur. Bu kamera, fiberoptik ışık kaynağı sayesinde eklemin içini aydınlatır ve elde ettiği görüntüleri onlarca kat büyüterek ameliyathanedeki yüksek çözünürlüklü bir ekrana yansıtır. Bu sayede normalde çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük kıkırdak yırtıkları, doku parçacıkları veya iltihaplı alanlar bile net bir şekilde tespit edilebilir.
Sıvı Desteğiyle Çalışma Alanı Yaratma: Ameliyat boyunca eklem içine sürekli olarak steril bir serum sıvısı pompalanır. Bu sıvının iki temel görevi vardır. Birincisi, normalde çok dar bir aralık olan eklemi bir balon gibi hafifçe şişirerek cerrahın çalışması için rahat bir alan yaratmaktır. İkincisi ise, işlem sırasında ortaya çıkan küçük kanamaları ve doku artıklarını sürekli yıkayarak temizlemek ve net bir görüş sağlamaktır.
Hassas Cerrahi Aletler: Diğer küçük kesilerden ise sorunu çözmek için tasarlanmış özel aletler sokulur. Bunlar arasında dokuları kesmek, tutmak, traşlamak veya dikmek için kullanılan minyatür makaslar, tutucular ve “shaver” (şeyvır) adı verilen motorlu traşlayıcılar bulunur. Cerrah, bir yandan ekrandan canlı olarak görüntüyü izlerken, diğer yandan bu hassas aletlerle gerekli onarımı gerçekleştirir.
Hangi Durumlarda Ayak Bileği Artroskopisi Gerekebilir?
Ayak bileği artroskopisi, adeta bir “İsviçre çakısı” gibi, çok çeşitli sorunların hem teşhisinde hem de tedavisinde kullanılabilen çok yönlü bir yöntemdir. Özellikle diğer tanı yöntemleri (röntgen, MR gibi) sorunun kaynağını net olarak gösteremediğinde veya konservatif tedaviler (ilaç, istirahat, fizik tedavi) işe yaramadığında gündeme gelir.
Eğer aşağıdaki durumlardan birini yaşıyorsanız, ayak bileği artroskopisi sizin için bir çözüm olabilir:
Ayak Bileği Sıkışma Sendromları: Özellikle sporcularda ve dansçılarda sık görülür. Ayak bileğini belirli bir yöne büktüğünüzde (örneğin yokuş yukarı çıkarken veya parmak ucunda yükselirken) keskin bir ağrı hissediyorsanız, bunun nedeni eklemde sıkışan yumuşak doku veya küçük kemik çıkıntıları olabilir. Artroskopi ile bu sıkışmaya neden olan fazlalık dokular temizlenerek ağrı ortadan kaldırılır.
Osteokondral Lezyonlar (Kıkırdak ve Kemik Hasarları): Genellikle şiddetli bir burkulma veya travma sonrası, eklemi oluşturan talus kemiğinin üzerindeki kıkırdakta ve altındaki kemik dokusunda bir krater gibi hasar oluşabilir. Bu durum derinde hissedilen bir ağrıya, şişliğe ve eklemde “takılma” hissine neden olur. Artroskopi ile bu hasarlı bölge temizlenebilir ve kemikte küçük delikler açılarak (mikrokırık yöntemi) vücudun kendi kendini onarması ve o bölgede yeni bir kıkırdak dokusu oluşturması tetiklenebilir.
Eklem Faresi (Serbest Cisimler): Geçirilmiş bir travma veya kireçlenme nedeniyle eklem kıkırdağından veya kemikten kopan küçük parçacıklar, eklem içinde serbestçe dolaşmaya başlayabilir. Tıpkı bir makinenin dişlileri arasına sıkışan küçük bir taş gibi, bu parçacıklar da eklem hareketleri sırasında araya sıkışarak ani, keskin ağrılara, kilitlenmelere ve takılmalara yol açar. Artroskopi ile bu “eklem fareleri” kolayca bulunup çıkarılabilir.
Sinovit (Eklem Zarı İltihabı): Romatizmal hastalıklar, tekrarlayan zorlamalar veya travmalar sonrası eklemi bir astar gibi kaplayan “sinovyal zar” adlı doku iltihaplanabilir ve kalınlaşabilir. Bu durum eklemde sürekli bir ağrı, şişlik ve ısı artışına neden olur. Artroskopi ile bu iltihaplı ve kalınlaşmış dokular temizlenerek (sinovektomi) hastanın şikayetleri giderilir.
Kronik Ayak Bileği İnstabilitesi (Sürekli Burkulma Sorunu): Daha önce bir veya daha fazla kez ayak bileği burkulması yaşayan kişilerde, yan bağlar yeterince iyi iyileşmemiş olabilir. Bu durum bilekte sürekli bir güvensizlik, “boşa basma” hissi ve engebeli zeminlerde kolayca tekrar burkulma eğilimi yaratır. Artroskopi, hem bağların durumunu net olarak görmek hem de aynı anda kapalı yöntemlerle bu bağları onarmak veya sıkılaştırmak için kullanılabilir.
Artrofibrozis (Sertleşmiş Yara Dokusu): Daha önce geçirilmiş bir ameliyat veya ciddi bir travma sonrası, eklem içinde normalden fazla ve sert bir yara dokusu (skar) oluşabilir. Bu durum eklem hareketlerinde ciddi bir kısıtlılığa ve ağrıya yol açar. Artroskopi, bu sert bantları keserek ve temizleyerek eklem hareketliliğini geri kazandırmada oldukça etkilidir.
Bazı Ayak Bileği Kırıkları: Özellikle eklem yüzeyini ilgilendiren kırıklarda, kırık parçalarını açık ameliyatla vidalarla sabitlerken, eklem yüzeyinin mükemmel bir şekilde hizalandığından emin olmak için artroskopiden yardım alınabilir. Bu gelecekte gelişebilecek kireçlenme riskini azaltır.
Ayak Bileği Kireçlenmesi (Artrit): Kireçlenmenin erken evrelerinde, ağrıya neden olan yıpranmış kıkırdak parçalarını ve kemik sivriliklerini temizlemek (debridman) için artroskopi kullanılabilir. İleri evre kireçlenmede ise, eklemi dondurma (artrodez) ameliyatı yine kapalı yani artroskopik yöntemle yapılabilir.
Ayak Bileği Artroskopisi Öncesinde Beni Nasıl Bir Süreç Bekliyor?
Ameliyatın başarısı, sadece ameliyathanede yapılan işleme değil aynı zamanda ameliyat öncesinde yapılan doğru hazırlığa da bağlıdır. Bu süreci, büyük bir yolculuğa çıkmadan önce yapılan detaylı bir hazırlık gibi düşünebilirsiniz. Her adım, yolculuğun güvenli ve sorunsuz geçmesini sağlamak içindir.
İlk Görüşme ve Değerlendirme:
Her şey, sizinle yapacağımız detaylı bir görüşme ile başlar. Şikayetlerinizi, ne zaman ve nasıl başladığını, hangi durumlarda artıp azaldığını, tıbbi geçmişinizi ve beklentilerinizi dinleriz. Ardından, ayak bileğinizin hareket açıklığını, hassas noktaları ve stabilitesini değerlendirmek için kapsamlı bir fizik muayene yaparız. Bu ilk değerlendirme sonrası, sorunun kaynağını netleştirmek için genellikle bazı görüntüleme yöntemlerine başvururuz:
- Röntgen
- Manyetik Rezonans (MR)
- Bilgisayarlı Tomografi (BT)
Ameliyat Öncesi Talimatlar ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri:
Tanı kesinleştikten ve ameliyat kararı alındıktan sonra, vücudunuzu operasyona en iyi şekilde hazırlamak için size bazı önemli talimatlar verilir. Bu kurallara uymanız, hem anestezi risklerini azaltır hem de iyileşme sürecinizi hızlandırır.
Kullandığınız İlaçlar: Kan sulandırıcı ilaçlar (aspirin, kumadin gibi), bazı ağrı kesiciler (romatizma ilaçları), vitaminler ve bitkisel takviyeler kanama riskini artırabilir. Bu nedenle kullandığınız TÜM ilaçları ve takviyeleri eksiksiz olarak bize bildirmeniz ve hangilerini ne zaman kesmeniz gerektiği konusundaki talimatlarımıza uymanız hayati önem taşır.
Sigara ve Alkol: Sigaranın içinde bulunan nikotin, dokulara giden kan akışını ciddi şekilde bozar. Bu durum yara iyileşmesini yavaşlatır, enfeksiyon riskini artırır ve kemik kaynamasını geciktirebilir. Ameliyattan en az 2-3 hafta önce sigarayı bırakmanız, iyileşme potansiyelinizi önemli ölçüde artıracaktır. Alkol de kanama eğilimini artırabileceği için ameliyattan bir süre önce tüketilmemelidir.
Beslenme ve Açlık: Anestezi sırasında midenizin boş olması, anesteziye bağlı bulantı, kusma ve en tehlikelisi mide içeriğinin akciğerlere kaçması (aspirasyon) riskini önlemek için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle size belirtilen saatten itibaren (genellikle ameliyattan 6-8 saat önce) su dahil hiçbir şey yiyip içmemeniz gerekir.
Genel Sağlık Kontrolü: Yaşınıza ve genel sağlık durumunuza bağlı olarak ameliyat öncesi kan tahlilleri, akciğer filmi ve EKG (elektrokardiyografi) gibi standart testler yapılır. Gerekli görülürse, anestezi onayı için bir kardiyoloji veya dahiliye uzmanına yönlendirilebilirsiniz.
Lojistik ve Mental Hazırlık:
Ameliyat günü ve sonrası için bazı düzenlemeler yapmanız hayatınızı kolaylaştıracaktır. Ameliyat sonrası bir süre araba kullanamayacağınız için, sizi hastaneden eve götürecek bir yakınınızı ayarlamanız gerekir. Evde, özellikle ilk birkaç gün dinleneceğiniz, ayağınızı kolayca yukarı kaldırabileceğiniz konforlu bir köşe hazırlamanız da önemlidir. Unutmayın bu süreçte aklınıza takılan her soruyu çekinmeden bize sorabilirsiniz. Süreç hakkında ne kadar bilgili olursanız, kendinizi o kadar güvende ve rahat hissedersiniz.
Tedavi hakkında detaylı bilgi ve randevu için iletişime geçin!
Ayak Bileği Artroskopisi Ameliyatı Nasıl Gerçekleşir?
Hastalarımızın en çok merak ettiği konulardan biri de ameliyat gününün nasıl geçeceğidir. Bu süreci adım adım anlatarak zihninizdeki belirsizlikleri gidermek isterim.
Hastaneye Varış ve Hazırlık: Ameliyat sabahı hastaneye geldikten sonra odanıza yerleşirsiniz. Hemşireler tarafından damar yolunuz açılır ve size ameliyat önlüğü giydirilir. Anestezi uzmanı sizi ziyaret ederek anestezi süreci hakkında bilgi verir ve son kontrollerinizi yapar.
Anestezi: Ameliyathaneye alındıktan sonra, sizin için en uygun ve güvenli anestezi yöntemi uygulanır. Bu genellikle iki şekilde olur.
Genel Anestezi: Hasta tamamen uyutulur ve ameliyat boyunca hiçbir şey hissetmez.
Bölgesel Anestezi (Spinal/Epidural): Belden yapılan bir iğne ile vücudun alt yarısı tamamen uyuşturulur. Hasta uyanık kalabilir veya isterse rahatlaması için hafif bir sakinleştirici verilebilir.
Pozisyon ve Sterilizasyon: Anestezi etkisini gösterdikten sonra, ameliyat edilecek ayak bileği en uygun pozisyona getirilir. Genellikle bacağın üst kısmına, kanamayı kontrol altında tutmak için bir turnike (tansiyon aleti manşonu gibi) yerleştirilir. Ardından tüm bacak, enfeksiyonu önlemek için özel antiseptik solüsyonlarla dikkatlice temizlenir ve steril örtülerle kapatılır.
Cerrahi İşlemin Başlaması: Cerrah, önceden planladığı stratejik noktalardan, sinir ve damarlara zarar vermemeye büyük özen göstererek 2 veya 3 adet küçük kesi (portal) yapar.
Görüntüleme ve Tedavi: Portallardan birinden kamera (artroskop) sokulur ve eklem içi görüntü monitöre yansıtılır. Eş zamanlı olarak eklem steril sıvıyla şişirilir. Cerrah, monitörden eklemin her köşesini dikkatlice inceler, sorunu net bir şekilde tespit eder. Ardından diğer portallardan içeri sokulan minyatür cerrahi aletlerle tedaviye başlar. Bu aşamada, hasarlı dokular temizlenir, kemik çıkıntıları traşlanır, serbest cisimler çıkarılır veya yırtık dokular onarılır. Tüm bu işlemler, yaklaşık 30 dakika ile 1.5 saat arasında, sorunun karmaşıklığına göre değişen bir sürede tamamlanır.
Ameliyatın Sonu ve Kapanış: Tedavi tamamlandıktan sonra, tüm aletler çıkarılır ve eklem içindeki sıvı boşaltılır. Küçük kesiler genellikle tek bir dikişle veya özel yara bantlarıyla kapatılır. Yara yerleri steril bir pansumanla örtülür ve ayak bileği, şişliği kontrol etmek ve eklemi korumak için elastik bir bandaj ve genellikle bir atel veya çıkarılabilir bir yürüme botu ile desteklenir.
Uyandırma ve Derlenme Odası: Ameliyat bittikten sonra hasta, anestezi etkisinden güvenle çıkana kadar bir süre derlenme odasında gözlem altında tutulur. Bilinci tamamen açılıp durumu stabil hale gelince odasına geri gönderilir.
Ayak Bileği Artroskopisi Sonrası İyileşme Dönemi Nasıl Geçer?
Ameliyatın başarısını kalıcı kılan en önemli aşama, ameliyat sonrası iyileşme ve rehabilitasyon sürecidir. Bu süreç cerrahın talimatlarına ve fizik tedavi programına harfiyen uymayı gerektiren, sabır ve kararlılık isteyen bir ekip işidir.
İlk Birkaç Gün: Odak Noktası Dinlenme ve Şişlik Kontrolü
Bu dönemde temel amacınız, vücudunuza iyileşmesi için zaman tanımak ve şişliği kontrol altında tutmaktır.
Elevasyon (Yüksekte Tutma): Bu en önemli kuraldır. İlk 2-3 gün boyunca, yattığınız veya oturduğunuz yerde ameliyatlı bacağınızı birkaç yastıkla destekleyerek sürekli kalp seviyesinden yukarıda tutmalısınız. Bu yer çekiminin etkisiyle şişliğin ve ağrının azalmasına yardımcı olan en etkili yöntemdir.
Buz Uygulaması: Günde 4-5 kez, 15-20 dakika süreyle, atel veya bandajın üzerinden, bir havluya sarılmış buz torbası ile ayak bileğinize soğuk kompres yapın. Bu ağrıyı ve ödemi azaltmada çok etkilidir.
Ağrı Kontrolü: Size reçete edilen ağrı kesicileri, ağrının şiddetlenmesini beklemeden, doktorunuzun önerdiği şekilde düzenli olarak kullanın.
Yara Bakımı: Pansumanınızı kesinlikle ıslatmayın ve kuru tutun. Doktorunuzun belirteceği günde pansumanınız değiştirilecektir.
Hareket: Doktorunuz aksini belirtmedikçe, koltuk değnekleri yardımıyla, ameliyatlı bacağınıza hiç basmadan (veya izin verilen ölçüde basarak) tuvalet gibi temel ihtiyaçlarınız için kısa süreli hareket edebilirsiniz.
İlk Haftalardan Sonra: Fizik Tedavi Başlıyor
Yaralarınız iyileşmeye başladıktan ve şişliğiniz azaldıktan sonra, iyileşme sürecinin en aktif ve önemli kısmı olan fizik tedavi başlar. Fizyoterapistiniz eşliğinde size özel bir program çizilir.
Bu programın temel hedefleri şunlardır:
- Eklem hareket açıklığını geri kazanmak
- Çevredeki kasları güçlendirmek
- Denge ve koordinasyonu (propriyosepsiyon) yeniden geliştirmek
- Normal ve ağrısız bir yürüme paternine dönmek
Aktiviteye ve Spora Dönüş
Bu herkesin en çok sorduğu sorudur ve cevabı tamamen yapılan ameliyatın türüne ve sizin iyileşme hızınıza bağlıdır.
Günlük Yaşam: Masa başı bir işiniz varsa genellikle 1-2 hafta içinde işinize dönebilirsiniz.
Araba Kullanma: Genellikle 3-6 hafta sonra, ayak bileğinizde tam kontrol sağladığınızda ve ağrı kesici kullanmıyorken araba kullanmaya başlayabilirsiniz.
Spor: Hafif tempolu yürüyüş ve yüzme gibi sporlara birkaç hafta içinde başlanabilir. Ancak koşu, zıplama, ani yön değiştirme gerektiren futbol, basketbol, tenis gibi sporlara dönüş, yapılan işleme bağlı olarak 3 ila 6 ayı bulabilir. Spora dönüş kararını, muayene bulgularınıza göre mutlaka doktorunuz vermelidir.
Ayak Bileği Artroskopisinin Avantajları Nelerdir?
Bu modern tekniğin, geleneksel açık cerrahiye kıyasla hastalara sunduğu pek çok önemli avantaj vardır. Bu faydalar, yöntemin neden giderek daha fazla tercih edildiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Daha Az Ağrı: Vücuda daha az travma uygulandığı için ameliyat sonrası ağrı belirgin şekilde daha az olur.
Daha Hızlı İyileşme: Daha az doku hasarı, vücudun kendini daha çabuk toparlaması demektir. Hastalar günlük yaşamlarına ve işlerine çok daha erken dönebilirler.
Daha Düşük Enfeksiyon Riski: Büyük bir yara yerine sadece birkaç küçük delik olduğu için enfeksiyon kapma riski istatistiksel olarak çok daha düşüktür.
Daha İyi Kozmetik Sonuç: Ameliyat sonrası geriye kalan izler, büyük bir kesi izi yerine, genellikle fark edilmesi bile zor olan birkaç küçük noktadan ibarettir.
Hastanede Daha Kısa Kalış: Çoğu ayak bileği artroskopisi vakası günübirlik bir işlemdir, yani hastalar aynı gün içinde evlerine dönebilirler.
Üstün Teşhis Yeteneği: Büyütülmüş kamera görüntüsü, cerrahın eklemin içini en ince ayrıntısına kadar görmesini sağlar. Bu sayede MR’da bile gözden kaçabilecek küçük sorunlar tespit edilebilir ve aynı seansta tedavi edilebilir.
Ayak Bileği Artroskopisinin Riskleri Yok mudur?
Her cerrahi işlemin olduğu gibi, ayak bileği artroskopisi yönteminin de potansiyel riskleri ve komplikasyonları vardır. Bu risklerin oranı oldukça düşük olmakla birlikte hastalarımızın bu konuda bilgilendirilmesi en doğal haklarıdır.
Sinir Hasarı: Ayak bileği çevresinde cilde çok yakın seyreden duyu sinirleri bulunur. Ameliyat sırasında bu sinirler gerilebilir veya aletlerden tahriş olabilir. Bu durum ayağın üstünde veya yanında geçici uyuşukluk, karıncalanma veya his azalmasına neden olabilir. Bu en sık görülen komplikasyon olmasına rağmen, vakaların çok büyük bir kısmında tamamen geçicidir ve zamanla kendiliğinden düzelir.
Enfeksiyon: Oran çok düşük olsa da her cerrahi işlemde olduğu gibi eklemde veya kesi yerlerinde enfeksiyon gelişme riski mevcuttur.
Derin Ven Trombozu (DVT): Bacak toplardamarlarında kan pıhtısı oluşmasıdır. Ameliyat sonrası erken hareket ve bazen kullanılan kan sulandırıcı ilaçlarla bu risk en aza indirilir.
Eklem Sertliği: Ameliyat sonrası fizik tedavi programının aksatılması veya yetersiz yapılması durumunda eklemde hareket kısıtlılığı kalabilir.
Devam Eden Ağrı: Nadiren, yapılan işleme rağmen şikayetler geçmeyebilir veya zamanla tekrarlayabilir.
Anestezi Riskleri: Modern anestezi oldukça güvenli olmakla birlikte her hastanın anesteziye bağlı reaksiyon geliştirme riski (alerji, solunum sorunları vb.) teorik olarak mevcuttur.
Unutulmamalıdır ki bu risklerin gerçekleşme olasılığı, ameliyatın deneyimli bir cerrah tarafından, uygun donanıma sahip bir hastanede ve doğru teknikle yapılmasıyla minimuma iner.
Ayak Bileği Artroskopisi Kimler İçin Uygun Bir Yöntem Değildir?
Ayak bileği artroskopisi çok etkili bir yöntem olmasına rağmen, her hasta veya her durum için sihirli bir çözüm değildir. Bazı durumlarda bu yöntemin uygulanması uygun olmayabilir veya beklenen faydayı sağlamayabilir.
Aktif Enfeksiyon: Ayak bileği cildinde veya vücudun herhangi bir yerinde aktif bir enfeksiyon varlığı, ameliyatın ertelenmesini gerektirir.
İleri Derecede Şiddetli Kireçlenme: Eklem aralığının tamamen kapandığı, kemiklerin birbirine sürttüğü “son evre” kireçlenmelerde, artroskopik temizliğin faydası olmaz. Bu durumu tamamen yıkılıp yeniden yapılması gereken bir evi sadece temizlemeye benzetebiliriz; temel sorunu çözmez. Bu hastalar için eklem dondurma veya protez gibi farklı cerrahi seçenekler daha uygundur.
Ciddi Damar Tıkanıklığı: Bacak atardamarlarında ciddi dolaşım bozukluğu olan hastalarda yara iyileşmesi çok sorunlu olabileceğinden, artroskopi riskli olabilir.
Kontrolsüz Sistemik Hastalıklar: Kontrol altında olmayan diyabet (şeker hastalığı) veya hastanın anestezi almasını engelleyecek ciddi kalp ve akciğer rahatsızlıkları gibi durumlar artroskopi için bir engel teşkil edebilir.
Ayak Bileği Artroskopisi ve Açık Cerrahi Arasındaki Fark Nedir?
Bu iki yöntemi birbirinin rakibi olarak değil farklı sorunlar için geliştirilmiş farklı araçlar olarak görmek gerekir. Hangisinin tercih edileceği, tamamen çözülmesi gereken sorunun niteliğine bağlıdır.
Bunu bir tamirata benzetelim. Eğer duvardaki elektrik prizinde bir sorun varsa, duvarı tamamen yıkmazsınız; sadece prizin kapağını açıp sorunu çözersiniz. İşte ayak bileği artroskopisi budur; hedefe yönelik, hassas ve minimal bir onarım.
Ancak eğer binanın ana taşıyıcı kolonlarında bir sorun varsa, o zaman büyük bir tadilat gerekir ve duvarları kırmanız kaçınılmazdır. İşte açık cerrahi de budur; büyük kemik ameliyatları, ileri derecede deformite düzeltmeleri veya geniş doku nakilleri gibi kapsamlı rekonstrüksiyonlar gerektiren durumlarda kullanılır.